-Gömülecek…
-Ama müdürüm, nasıl gömelim!
-Emir Ankara’dan geldi, kesinlikle gömülecek.
-Yapamam müdürüm, içim kan ağlıyor. Bunlar bizim ülkemizin geleceği.
-Biliyorum ama emir böyle, gö-mü-le-cek!
-Peki müdürüm.
Ali Ateş anlatıyor bu diyaloğu.
Yıl 1949, yer Kayseri Tayyare Fabrikası. Ali Ateş de o fabrikada usta.
O kadar üzgündür ki yıllar sonra bile bu hatıra ona aynı olayı yaşattırıyor gibiydi:
“İçim kan ağlaya ağlaya 30 hangar dolusu yepyeni, daha kullanılmamış uçak üretim araç ve gereçlerini, malzemelerini tek tek sandıklarından çıkarıp kazılan çukurlara ölü gömer gibi gömdük. Gömdüğümüz uçak parçaları değil âdeta ülkemin gelecekteki hava gücü hâkimiyetinin parçalarıydı. Yazıklar olsun dedim içinden ve kahrola kahrola bu parçaları gömdük.”