Geçtiğimiz haftanın en çok
konuşulan olayıydı.
Dağılan partisini toparlamak için
çareyi bölemediği MHP’ye ve liderine saldırmakta bulan
Meral Akşener, grup toplantısında ve twitter
hesabında ağzına geleni söyleyip hakaret etmişti. MHP lideri Devlet
Bahçeli’nin sinir uçlarını kurcalayıp istiap haddini doldurmaktı
niyeti. Beklediği oldu. Bahçeli de “Bu hanımefendiye
son uyarımdır. Böyle devam edersen sonuçlarına
katlanırsın” deyince hanımefendi bir anda cinsiyet
değiştirip erkek kimliğine transfer olup
esti gürledi:
“Demirden korksak trene
binmezdik. Adresim şu, hodri meydan
bekliyorum” dedi.
Verdiği adres partisinin
Çankaya’daki genel
merkez adresiydi.
Sanıldı ki o
gece Akşener, partisinin genel
merkezinde olacak.
Herkes gibi Akşener’in
liderleriyle ilgili ileri geri konuşmasına tepki
gösteren MHP Üsküdar İlçe Başkanı Hakan
Aslan ve ülkücü arkadaşları da öyle düşündüler. Öyle
içerlemişlerdi ki o gece hasta ziyaretinden sonra oturdukları bir
mekânda “Hadi Ankara’ya gidip İP Genel Merkezi önünde
tepkimizi gösterelim” demişlerdi. Sonra Hakan
Aslan “Arkadaşlar, bizim işimiz değil, Ankara
teşkilatı karar verir buna” demiş onları durdurmuştu.
Ama o da sonunda çevresindeki kanı kaynayan
partililerin “O zaman Akşener’in Küplüce’deki evinin
yakınına gidip protestomuzu yapalım” teklifine olumlu
bakmıştı.
“BİZ AKŞENER’İ ANKARA’DA
SANIYORDUK”
Evet, MHP Üsküdar
ilçe teşkilatının görevden alınan Başkanı Hakan Aslan telefonla
aradı ve uzun uzun konuştuk.
Olayın başlangıcı böyle.
Sonrasını ise şöyle anlatıyor:
“Bana inanın, biz Akşener’in
evinin önüne gittiğimizde onu Ankara’da
sanıyorduk. Zaten evinin 50-60 metre uzağında durup
‘Ülkücü hareket susturulamaz, Meral şaşırma sabrımızı taşırma’ gibi
sloganlar attık. Bir baktık Meral Akşener’in
eşi Tuncer Bey pencereye çıkmış
bize ‘Hadi oradan’ diye bağırdı.
Ardından Meral
Hanım çıktı, ‘Erkekseniz gelin ulan, yuh
size, hadi lan gelsenize’ diyerek ortalığı yırttı.
Biz de zaten fazla durmadık, geri döndük. Orada dikkatimizi çeken
bir beyaz Egea marka araç vardı. Bizi izliyordu. Görüntüleri
mevcut...”
Tabii “Erkek
kadın” ve istediğinde de “Hanımefendi
kadın” rollerine sık sık geçiş yapan Meral Akşener
için olayın ertesi günkü gazetelerdeki yansıması da tahmin edildiği
gibi oldu:
“Bir kadının evi basılır
mı?”
Şimdi ilginç olan noktaya
gelelim.
AKŞENER EMNİYET'TEN
KORUMALARI ÇEKMESİNİ İSTEDİ Mİ?
Meral Akşener bu olaydan iki gün
önce Emniyet’e başvurarak evinin önündeki korumaların
çekilmesini istemiş. Bu bilgiyi veren Hakan
Aslan “Gittiğimizde gerçekten de koruma
yoktu” diyor. Akşener’in kameraları da
çalışmıyormuş.
Hakan Aslan’ın sözlerinden bu işe
kendi kendilerine karar verdikleri, içeriden bir kışkırtma
ihtimalinin düşük olduğu anlaşılıyor. Doğru mu anladım diye
kendisine de sordum. Hakan Aslan kabul ediyor
ve “Yanlış yaptık, duygularımız aklımızın önüne
geçti” diyor. Ama şunu da ekliyor:
“AKŞENER BİZDEN BÖYLE BİR
HAREKETİ BEKLEDİ VE BEKLEDİĞİNİ ALDI”
“Biz lider doktrinli bir
partiyiz. Liderimize, değerlerimize, kültürümüze, partimize kimse
hakaret edemez. Hızlı karar verdik, düşünmedik ve yanlış yaptık.
Ancak şimdi anlıyoruz ki Akşener bizim bu özelliğimizi
bizden daha iyi biliyor olmalı ki hakaret edip kışkırttıktan sonra
tezgâhı hazırladı ve bizi
bekledi...”
Ama yine de sordum. Yani
aralarında “Meral Hanımın
tanıdığı birilerinin” kendilerini
kışkırtma ihtimali yok mu? Hakan Aslan “Bilmiyorum. O
da olabilir ama önce söylediğim daha yüksek bir
ihtimal” diye cevaplıyor.
MHP’YE EN BÜYÜK
DERS
Hakan Aslan,
partisine kesinlikle kırgın olmadığını, sonuna kadar da bu
hareketin neferi olmayı sürdüreceklerini söylüyor.
Bu olay,
karşılarına Meral Akşener gibi bir
proje çıkaran “üst
aklın” neler yapabileceğini görmüş olmaları
bakımından MHP’ye büyük bir ders oldu.
Bahçeli kelle alarak böyle habersiz ve kendi başına
inisiyatif göstererek hareket edecek olanların provokasyona gelme
ihtimallerine karşı tedbir almış oldu.
Aslında büyük bir
faciadan dönüldü. Hakan Aslan ve
arkadaşları yine de akıllı ve sağduyulu davranıp geri
dönmeselerdi ve Meral Hanımın provokatif seslenişlerine cevap
verip evin kapısına dayansalardı ne
olurdu?
Düşüncesi bile kötü.
Geçmiş olsun.