Doğrudur, Batı’da rüzgâr Gülen aleyhine dönmeye başladı.
FETÖ elebaşı da artık örgüt mensuplarına alenen kaçacak ülke
tavsiye ediyor; Brezilya, Arjantin, Şili ve Kanada gibi… Bunu
hicret ve gaybubet gibi derin anlamlı kelimeleri pis diliyle
kirleterek yapıyor o ayrı.
Ancak, bu demek değil ki ne küresel güçler, ne de emrindeki bu hain
örgüt ve elebaşı Türkiye üzerindeki plânlarından vazgeçti.
İşte gözden kaçan nokta bu?
Fetullah’ın söylediklerini kurcalayıp sorgulamadan değerlendirmek
ve bu adamın hep şifrelerle ya da bir projeye yönelik olarak
konuştuğunu unutmak.
Salih Tuna dışında dostlarımız bu yanlışa düştü yine.
O hâlde ŞİMDİKİ PLAN NE?
Geçenlerde FETÖ elebaşı Mısır’da Sisi’nin gazetelerinden birine
verdiği mülakatta 15 Temmuz darbesini ulusalcıların ve laik
Atatürkçülerin yapmış olabileceğini söyledi.
Allaaah! Bir heyecan, bir heyecan bizde. Koro hâlinde “Hadi buna da
cevap ver Kemal bey?” muhabbeti. Ahmet Hakan da dâhil ama o
bilinçli yapıyor ve görevi Kemal Bey’e pas atmak.
Kılıçdaroğlu da iyi bir PR yönetimi ile konuşmaya sazan gibi
atlamadan bekledi, cool bir davranış sergileyerek performansını
Meclis’teki grup konuşmasına sakladı. Aynen şunu dedi:
“Bir densiz kalkmış '15 Temmuz'u Atatürkçüler, ulusalcılar yapmış
olabilir' diyor. Bunu FETÖ lideri diyor. Sen Balyoz, Ergenekon
davalarında ordudaki Atatürkçüleri, Cumhuriyetçileri, demokrasiye
bağlı paşaları ortağınla birlikte temizlemedin mi? Unuttuk mu
sanıyorsun.
Kılıçdaroğlu burada fırsat bu fırsat AK Parti’ye bindirdikçe
bindiriyor. Sanki 17-25 Aralık 2013’den itibaren FETÖ’nün oyuncağı
ve aparatı olmamış, onların verdiği ahlaksız tapeleri utanmazca
okumamış, MİT tırları kumpasına sözcülük yapmamış, her türlü
ihanete ortak olmamış gibi.