Fuat Uğur Türkiye Gazetesi

Halep düştü ama hayat bitti mi?

“Kuşkuya yağmaya ve terk edilmişliğe karşı cevabımız hayattır. Ne tufan, ne salgın, ne açlık, ne felaket ne de hatta yüzyıllar boyu birbirini izleyen sonu gelmez savaşlar yaşamın...

17 Aralık 2016 | 434 okunma

“Kuşkuya yağmaya ve terk edilmişliğe karşı cevabımız hayattır. Ne tufan, ne salgın, ne açlık, ne felaket ne de hatta yüzyıllar boyu birbirini izleyen sonu gelmez savaşlar yaşamın ölüm karşısındaki dayanıklı üstünlüğünü kırmayı başarabildi. Hep büyüyen, hep hızlanan bir üstünlük bu..."
Gabriel Garcia Marquez 1982 yılında Stockholm’de Nobel ödülünü alırken yaptığı konuşmada böyle demişti.
Şimdi yurtlarından boşaltılmaya çalışılan Haleplileri gördüğümde zihnimde uçuşan sözcükleri bir araya getiren cümlelerdi bunlar. İnsanların kimi zaman acıyı tarif ederken gözlerine bakmak gerekir. İşte böylesine anlatılması güç bir duyguyu yaşatıyor son günlerde şahit olduklarımız. Ama yine de tüm bu felaketlerin karşısında hayatın kazanacağını biliyoruz.
Önceki akşam CNN Türk’te Kemal Öztürk, karşısındaki CHP’li vekile çaresiz ve belki mantıklı bir cevap verir umuduyla “Siz olsaydınız ne yapardınız” diye sorunca dinlemek zorunda kaldığım sonu belirsiz, içinde insana dair en ufak merhamet kırıntısı taşımayan, demokrasi yerine Batı’nın “çakallık diplomasisini” öngören, kan akarken seyretmeyi öneren köşeli ve kaçamak lafları dinlerken bile aklımda Marquez’in sözleri vardı.
Sonra sosyal medyadan solcu bir gazetede yazan adamın tweeti gözüme sokuşturuluyor:
“Antep’i Rakka yapamadılar belki ama biz Antakya’yı Halep yaparız” diyor.
Boşver, geç diyorum.
Kan ağlayan Halep’in siyah-beyaz acısının içine giren yeşil otobüslere sığışıp güvenli bölgelere aktarılan o insanların hayatta kalabileceklerini bilmek, onların ileriki yıllarda ülkelerine dönebileceklerine dair bir umut kırıntısına sahip olmak dahi bana iyi geliyor.
İdrakindeyiz ve farkındayız epeydir. Amerika’nın Irak’a fiilen müdahale edip Suriye’de geri durarak yürüttüğü Proxy War’un fışkırttığı terör örgütleri Türkiye’ye büyük zarar veriyor.
Kurgulanan savaşın maliyeti yüksek ve amacı da belli.
Kabul edemedikleri şu:
Cumhuriyet kurulduğundan beri ilk defa orta boy bir bölgesel güç Türkiye. Batı’nın tahammül edemediği ve dünyaya yutturdukları demokrasi ve insan hakları kavramlarını ayaklarının altına alıp çiğnemelerinin sebebi de bu.

YAZININ DEVAMI

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Biz seni çoktan unuttuk Bülent bey, boşuna “şey” yapma! 19 Ocak 2025 | 122 Okunma GÜÇLÜ DEĞİLSEN ÖL! Kanuni ve Safiye Sultan’ın vahşi düzeni 17 Ocak 2025 | 1.589 Okunma Tiyatroda 9 yıl bekledi, yalnızca aslan rolü istedi, kükremek için! Vermediler, canına kıydı… 15 Ocak 2025 | 3.048 Okunma “Dilan Polat bile kurtuldu, yakında her şey unutulur” diyormuş… 13 Ocak 2025 | 2.488 Okunma Oyunculuk ajanslarında yaşananlar… Bir taciz hikâyesi ve ünlü bir ismin gözyaşları 11 Ocak 2025 | 3.203 Okunma