Fuat Uğur Türkiye Gazetesi

Halkbank, ABD’nin suçlamaları ve FETÖ’cü murakıplar

ABD’nin, o yıllarda başı nükleer silah yapacağım diyen İran Cumhurbaşkanı Mahmut Ahmedinecad ile dertteydi. Henüz satın alınacak bir Ruhani arayışı sürmekteydi. O vakte kadar da...

04 Nisan 2017 | 8.141 okunma

ABD’nin, o yıllarda başı nükleer silah yapacağım diyen İran Cumhurbaşkanı Mahmut Ahmedinecad ile dertteydi. Henüz satın alınacak bir Ruhani arayışı sürmekteydi. O vakte kadar da İran’ın ambargolarla, yaptırımlarla pes etmesi elzemdi.
Mesele 2010 yılı başında Birleşmiş Milletler’e intikal etti. BM Güvenlik Konseyi “hassas nükleer faaliyet” için kullanılabilecek her türlü askerî ve sivil mal ve hizmetin ticaretini, bu ticaretten doğan para transferlerinin önlenmesini kararlaştırdı.
Dünyayı bağlayacak karar buydu ve sınırları çok netti.
O sırada BM Güvenlik Konseyi’nin geçici üyeleri olan Türkiye ile Brezilya hatırlanacağı üzere karar karşısında çekimser kalmışlardı. Her iki ülkenin ilk çizik yediği tarihti bu.
Lâkin karar ABD’yi tatmin etmedi. Çünkü ABD İran ekonomisinin çökertilmesini istiyordu. Bu yüzden Haziran 2010 tarihinde İran’ın petrol ve doğalgaz gelirlerinin de nükleer faaliyet için kullanılabileceği varsayımıyla petrol ve doğalgaz ticaretinden kaynaklanan para transferlerinin de yasa dışı ilan edilmesini içeren kararı Senato’dan geçirdi. Bu, tek taraflı ve uluslararası hukuka göre hiçbir bağlayıcılığı olmayan bir karardı. Ama ABD’ye göre İran petrol gelirleri artık “kara para” statüsündeydi ve bu anlamda meydana gelen her türlü finansal işlem “kara para aklama” olarak tanımlanacaktı.
ABD hemen harekete geçip Türkiye’ye iki ay sonra; ağustosta Terörün Finansmanı ve Finansal Suçlardan sorumlu Bakan Yardımcısı Daniel Glaser başkanlığında bir heyeti İstanbul’a gönderdi. Glaser bu çerçevede Türkiye Bankalar Birliği’nde Türk bankalarının üst düzey temsilcileriyle bir toplantı yaparak onları İran bankaları ile çalışmamaları konusunda uyardı. Glaser bankacıları öylesine tehdit etmişti ki Türk banka yöneticilerinde; eğer bu “yaptırımların” dışına çıkılırsa yurt dışına gittikleri takdirde tutuklanacaklarına dair bir izlenim bile uyandı.

YAZININ DEVAMI

YAZARIN DİĞER YAZILARI
GÜÇLÜ DEĞİLSEN ÖL! Kanuni ve Safiye Sultan’ın vahşi düzeni 17 Ocak 2025 | 1.588 Okunma Tiyatroda 9 yıl bekledi, yalnızca aslan rolü istedi, kükremek için! Vermediler, canına kıydı… 15 Ocak 2025 | 3.047 Okunma “Dilan Polat bile kurtuldu, yakında her şey unutulur” diyormuş… 13 Ocak 2025 | 2.488 Okunma Oyunculuk ajanslarında yaşananlar… Bir taciz hikâyesi ve ünlü bir ismin gözyaşları 11 Ocak 2025 | 3.203 Okunma Rekabet Kurulu’ndan oyunculuk ajanslarına soruşturma ve “İş”e dönüştürülen özel hayatlar 09 Ocak 2025 | 8.591 Okunma