Uğur
Dündar Halk TV’yi protesto edip ayrılınca, programını
yazdığı gazetenin televizyonuna aktardı. İlk konuğu
da Ekrem İmamoğlu’ydu.
Tahmin edileceği
üzere “tarafsız” bir televizyon sunucusu
olarak önce Ekrem İmamoğlu’na gereken
pasta cilayı attı. Ardından sıvamayı yapmak için seyirci
koltuklarında oturan Ekrem Bey'in annesi Hava Hanım
ile babası Hasan Bey'in yanına gitti.
Açıkçası merak ettim anne ve
babayı. Hatta Uğur Dündar’ın iç bayıltan yapaylığı ve
cıvıklığına bile katlanmayı göze aldım.
Dündar, Ekrem İmamoğlu’nun
babası Hasan Bey'e o “Merakla beklenen
soruyu” sordu:
“Ekrem Bey nasıl bir
evlat?”
Hasan İmamoğlu’nun
cevabı:
“Onu hiçbir zaman övmedim. Hep
daha fazlasını istedim. Hiç unutmam bir gün sevinerek yanıma gelip
'Baba tam 10 tane daire sattım' dedi. Ben hemen
sordum: Niye 15 tane değil”
Bu cevap yeterli oldu.
Ne tuhaf. Bildiğimiz liderlerin anne ve babaları ile konuşulurken anlatılan hikâyeler epey farklıdır. Misal Süleyman Demirel çobanlık yapar, Tayyip Erdoğan simit ve su satıp kendine kitap alırmış. Zaman ne kadar değişmiş.
Buradaki daire alıp daire satıyor.
Biliyoruz ki merkez sağın omurgasını oluşturan Anavatan Partili bir ailenin mensubu. Ticaret ve para kazanmayı iyi biliyorlar. Varlıklılar da aynı zamanda. Zaten beklenti CHP’nin onun eliyle merkez sağ bir partiye dönüşmesi yönünde.
Bu cevap yeterli oldu.
Ne tuhaf. Bildiğimiz liderlerin anne ve babaları ile konuşulurken anlatılan hikâyeler epey farklıdır. Misal Süleyman Demirel çobanlık yapar, Tayyip Erdoğan simit ve su satıp kendine kitap alırmış. Zaman ne kadar değişmiş.
Buradaki daire alıp daire satıyor.
Biliyoruz ki merkez sağın omurgasını oluşturan Anavatan Partili bir ailenin mensubu. Ticaret ve para kazanmayı iyi biliyorlar. Varlıklılar da aynı zamanda. Zaten beklenti CHP’nin onun eliyle merkez sağ bir partiye dönüşmesi yönünde.