Türkiye’nin, Mavi Marmara saldırısından bu yana öne sürdüğü üç
şartı kabul ettiği için İsrail ile bir anlaşma metni imzalaması iki
ülke arasında büyük bir aşk doğduğu anlamına mı gelir?
Bu anlaşma imzalanır imzalanmaz İsrail ordusunun Gazze’ye bir
saldırı düzenlemesi ya da polisin bir Filistinliyi çocuk,
kadın-erkek, yaşlı demeden katletmesi de olasılıklar dâhilinde.
Böyle olunca da “Bak İsrail ile anlaştın da ne oldu? Adamlar neler
yapıyor” demek dümbelekliğinin de manası yok. Çünkü sen, anlaşma
yapmasan da Gazze ya da Filistin’de bu türden ağır vakalar hep
yaşanmakta.
Mühim olan, Filistin’in yeniden inşasına, insanlarının refahına,
uzun vadede de halkın güven ve huzur içinde yaşayabilmelerinin
yolunu açacak barış zeminini oluşturabilmek.
Dün hem Başbakan Binali Yıldırım ve hem de İsrail Başbakanı
Binyamin Netanyahu tarafından açıklanan Türkiye-İsrail anlaşması bu
fırsatları sunuyor.
Hatırlayacaksınız, bir ay öncesinden gazetemizde duyurmuştuk.
http://www.turkiyegazetesi.com.tr/dunya/372159.aspx
Anlaşma çocukların bile idrak edebileceği kadar açık ve net.
1-Üç kez tüm Arap dünyasını yenilgiden yenilgiye uğratan, bırakın
onu, arkasındaki güçlü Yahudi lobisi ve ABD desteği sayesinde
dünyaya kafa tutan İsrail, kurulduğu günden beri ilk kez bir
devletten özür diledi.
2-İsrail, Türkiye’nin Gazze’deki insani duruma müdahalesini kabul
etti. İlk gemi 10 ton yardımla cuma günü yola çıkıyor bile.
3-Anlaşmayla sivil amaçlı malzeme girişleri yapılabilecek, insani
yardımların iletilmesine yönelik ambargo kalkacak.
4-Gazze’deki Filistinliler için Türkiye konut ve hastaneler inşa
edecek.