Çok ciddi bir tehlike ile karşı karşıyayız.
Tehlike içimizden gelecek ama ABD ile Yunanistan’a hizmet
edecek.
Türkiye’deki muhalefet ortamı buna hazırlandı. Ülkemiz
içeriden ve dışarıdan, tarihinde hiç bu kadar ihanet
çemberiyle sarılmamıştı.
Türk-Yunan gerginliği, ABD’nin kışkırttığı Yunan tarafının 100
yıl sonra tarihsel deja vü dedirtircesine, tekrar aynı
aymazlığın içine girmesi nedeniyle giderek tırmanmakta.
Son olarak, Girit’te konuşlandırılan ve yıllardır “Hangarlarda
duruyor, biz onu kullanmıyoruz ki” diye
yutturdukları Rusya’dan satın alınan S-300’lerle uçaklarımıza
radar kilidi atılması, hasmane tutumun nerelere varabileceğini
bize kanıtladı. Bu “Senin uçağını S-300’lerime kilitledim,
istersem vurup düşürebilirim” demek. NATO ve ABD yapılanı
görmezden geliyor.
YENİ TEHLİKE; YATAĞIMIZDAKİ DÜŞMAN
Olup bitenlerin ve tırmandırılan gerginliğin bir sebebi var.
Önceki gün kulağıma fısıldananlar hayli ürkütücüydü.
Yunan tarafının bilinçli olarak tırmandırdığı gerilimde telleri
koparacak “İLK SALDIRININ TÜRKİYE TARAFINDAN
GELMESİNİN KOORDİNE EDİLDİĞİNE” dair bilgiler aldım.
Planlanan şu:
Fitilin “Türk tarafından ateşlenmesi” için, TSK
içindeki UYUYAN FETÖ KRİPTOLARI harekete geçirilecek.
Daha doğrusu uyandırıldılar bile. Bir “saldırı”nın zemini ve
zamanı kollanıyor.
Tıpkı Rus uçağının düşürülmesinde olduğu gibi.
Uludere’de PKK’lı diye onlarca sivil vatandaşın bombalanarak
katledilmesi gibi.
Rus Büyükelçi Karlov’un bir suikastla öldürülmesi gibi…
Türk Silahlı Kuvvetleri komuta kademesinin her zamankinden daha
dikkatli ve teyakkuzda olduğunu, ABD projesi olan bu
tezgâha fırsat vermemek için tüm tedbirleri aldığını
biliyorum. Ama azami dikkat gerek. Çünkü biz “ne
oluyor?” derken her şey bir anda gelişir, kendimizi aniden bir
savaşın içinde bulabiliriz.
Peki, ABD’nin TSK içinde uyuyan FETÖ’cü casusları ne
yapabilir?
-Misal bir it dalaşı esnasında Yunan uçağını düşürebilir,
-Veya “yanlışlıkla” Ege adalarında uluslararası anlaşmalara aykırı
olarak kurulan askerî binaları bombalayarak Yunan
askerlerini vurabilir.