Değişik bir yerel seçim
sürecindeyiz.
Partisinden utanan adaylar,
adayını savunamayan partiler bir arada.
Çünkü bazılarına kendi
partilerinden bile “Bu kadarı da
olmaz” dedirten tepkiler var.
Ordu'da İdris Naim
Şahin; taklacı… İyi Parti’den
aday.
İyi Parti reklamı geliyor insanın
aklına. Sıralanmış hepsi. Meral
Hanım yanındaki Ali Türkşen’e
soruyor; “Bizim partiye FETÖ girer mi
Ali?” diye. Ali de “yiğit
adam” rolünde ya, “Sıkar
abla” diye cevaplıyor.
Ali Türkşen bugün İyi Parti’de
değil, istifa etti. Meral Hanım keşke Koray Aydın’a
sorsaydı bu soruyu. Parti
kurulurken “Meral Hanım'ı Cemaat
destekliyor” demişti. Acaba şimdi ne
der?
Devam edelim.
Siverek’ten CHP
adayı Fatih Bucak; mezar kazıcı.
Aday gösterildi ama tepkiler üzerine “Kesin
değil” demeye başladılar.
Bugün akşam göreceğiz kesin
sonucu.
Bir de teşhir edilen
adaylarla ilgili ölü taklidi yapanlar
var.
Kadıköy
adayı Şerdil Dara Odabaşı; aleni
PKK’nın hendek terörünü desteklemiş.
Sancaktepe adayı Özgen
Nama; 2014 yılında FETÖ destekçiliği yaptığı kayıtlarda
duruyor.
Tunç
Soyer gibilerinin foyası ortaya çıktığında da es
geçiyorlar. Adam FETÖ’nün yayın organı Zaman için her türlü desteği
vermiş, PKK’ya hendek teröründe destek verdiği
için Kayyum’a devredilen HDP’li Sur
Belediyesi için militanlık yapmış. Dahası 12 Eylül
işkencecisi ve savcısı olarak Alparslan Türkeş ile
birlikte yüzlerce MHP’li ülkücü için idam
isteyen babası Nurettin Soyer’e sahip
çıkan da o.
Örnekler çok. Ama bir de
partisine sahip çıkmayanlar, hatta PARTİSİNDEN
UTANANLAR var.
İstanbul Büyükşehir adayı
Ekrem İmamoğlu onlardan biri. Çarşıda pazarda
teyzelere kafayı takmış durumda. Onlara şirinlik yapıp akıllarını
çelecek ya, CHP’nin adayı olduğunu
saklayarak doğrudan ismini
söylüyor vatandaşa. Teyzeler uyanık
tabii. “Hangi partidensin sen onu
söyle” sorusu geliyor sektirmeden. Mecburen CHP
deyince de cevap suratına tokat gibi patlıyor tabii:
“Beş para etmez senin bu
partin!..”
İmamoğlu halktaki
CHP nefretinin o denli farkında ki, konuştuğu
vatandaşlar yüzüne yüzüne çarptığında gerçeği “Sen
boşver partiyi, beni dinledin mi hiç? Ben Ekrem
İmamoğlu’yum” diye ısrar ediyor.
UTANIYOR partisinden. Bu
yüzden SAVUNAMIYOR da.
Haksız mı?
Savunulacak bir yanı var mı?
Kemal Kılıçdaroğlu ve çetesinin partiyi ne hâle getirdiğine bakın.
Zaten kaçan kaçana. Partisinin eski milletvekilleri
bile “CHP’ye verilen her oy FETÖ’ye verilmiş
olur” diyor açık açık.
Ama
Sayın İmamoğlu’nun bu durumdan çıkarması gereken bir
ders var fikrimce.
Partini savunamıyor ya da
utanıyorsa şayet BAĞIMSIZ ADAY
OLMASI çok daha avantajlı olabilirdi kendi için.
Aslına bakarsanız bugün son gün. Son fırsatı
değerlendirse bence iyi olur.
Ozan Arif ve Meral
Akşener
Ekrem İmamoğlu en azından
utanıyor. Akşener ise tersine utanmıyor.
Ülkücü şair,
müzisyen Ozan Arif uzun bir hastalık
döneminin akabinde hayata veda etti. Üç
gün önce cenazesi Samsun’da
defnedildi.
Cenazesinde ülkücüler saf tuttu.
Ama İyi Parti Genel Başkanı Meral
Akşener de gelmişti.
Bunda tuhaf olan ne
diyeceksiniz.
Şu:
Ozan Arif klibini de yaptığı bir
şiirinde, İzmir CHP-İyi Parti-HDP ortak adayı Tunç
Soyer’in tartışmalar üzerine “Babam şerefli
bir hukukçu, dürüst bir adamdı” diyerek sahip çıktığı
babası 12 Eylül Savcısı Nurettin Soyer’in
işkencelerini anlatıyordu.
Meral Akşener Tunç Soyer’in
babasına böylesine güçlü biçimde sahip çıkmasına karşı tek laf
etmedi ve Ozan Arif’in cenaze törenine katıldı.
Siyasi
rant nereden gelirse gelsin, hoş geldi safa
geldi!..
İzmir’de Utanç
Meydanı
Akşener dedik
ama Kemal Kılıçdaroğlu emin olun bu
konuda “master
degree” seviyesinde.
Kılıçdaroğlu İzmir’de
bir meydan açılışı yaptı;
15 Temmuz Şehitler
Meydanı’nın...
İki buçuk yıl
boyunca Fetullah adlı şerefsizin o çirkef yalanının
peşine takılıp 15 Temmuz kanlı darbe
girişimini “Kontrollü Darbe” diye
tanımla, 252 şehidimizin kemiklerini sızlat, binlerce
gazimizin yaralarını kanat, halkımızın duygularını
rencide et, sonra da İzmir’de siyasi rant peşinde 15
Temmuz Şehitler Meydanı’nı aç!..
Yüzün hiç kızarmadan hem
de.
Dediğimiz gibi bu konuda yüksek
lisans sahibi.
Yani utanma duygusunu sindirmek,
yalan, iftira konusunda.
15 Temmuz darbe girişiminde
başarılı olamayan Fetullah’ın
amacı yenilgilerini kamufle etmek
için darbeye karşı direnen halkımızın, polisimizin
devletimizin başarısını gölgelemek,
itibarsızlaştırmaktı.
Kılıçdaroğlu işte bu
amacın aparatı, taşeronu oldu. Bu yüzden
diyoruz, Kemal Kılıçdaroğlu bu ülkenin
bir güvenlik
sorunudur artık.
SP’nin ekonomisti rakı
için tanzim satış istedi
Kambersiz düğün olmaz. Saadet
Partisi burada ayrı ve özel bir yere sahip. Temelsiz
Temel bir yandan partili
hanımları ellerine bayrak verip 10. Yıl
Marşı'yla oynatıyor, diğer yandan diğer hanım
partilileri de Hüsnü Bozkurt gibi
CHP’nin azılı Kemalist, “Dindarları denize
dökmekten” söz eden milletvekilinin önüne el pençe
divan durdurtuyor.
Bir de yeni edindikleri
ekonomistleri var; Prof. Dr. Osman
Altuğ. TV 5 kanalına çıkarıyorlar onu.
Geçen gün tanzim satışları
eleştiriyordu. “O zaman rakı ve içkiler için de tanzim
satış gelsin” deyiverdi.
Ardından devam etti. Tanzim
satışların karaborsacı, gıda teröristi aracıların yüzünden olduğu
iddiaları için konuştu:
“Canım normal bunlar. Biz
de gençliğimizde karaborsacılık yapardık. Maçlara saatler
öncesinden gidip bilet alıp sonra da onları yüksek fiyatlarla
satardık...”
Adamın mayasında karaborsacılık
varsa ve rastlantısal olarak ekonomist olduysa buna da şükretmek
ve “Türkiyemiz şanslıymış” demek
lazım.
Partisinden utanan adaylar,
adayını savunamayan partiler bir arada.
Çünkü bazılarına kendi
partilerinden bile “Bu kadarı da
olmaz” dedirten tepkiler var.
Ordu'da İdris Naim
Şahin; taklacı… İyi Parti’den
aday.
İyi Parti reklamı geliyor insanın
aklına. Sıralanmış hepsi. Meral
Hanım yanındaki Ali Türkşen’e
soruyor; “Bizim partiye FETÖ girer mi
Ali?” diye. Ali de “yiğit
adam” rolünde ya, “Sıkar
abla” diye cevaplıyor.