Muharrem İnce, 7
Mayıs’ta CHP Genel Başkanı Kemal
Kılıçdaroğlu tarafından “Gel bakalım
Muharrem” denilerek Cumhurbaşkanlığına aday
gösterildi.
İş adamı Ali
Koç ise yaklaşık bir ay sonra; 4 Haziran tarihinde
Fenerbahçe Başkanı seçildi.
Ali Koç da Muharrem İnce
de büyük heyecana sebep oldu Fenerli
CHP’liler arasında. İki isim arasında pozitif bir
korelasyon kurarak geleceğe dönük hayaller kurdular.
Çünkü büyük umutlar bağladıkları Ali Koç’un
başarısının Muharrem İnce’yi
etkileyeceğini düşünüyorlardı. Kısaca kurulan bu
“ilişki”yle Muharrem İnce’nin de seçimleri
kazanacağına kesin gözüyle bakılıyordu.
Sonuç kendini tez zamanda
gösterdi.
Önce seçim gecesi
meçhulü Muharrem İnce küme düştü, ardından da aslında ilk
deneyimi olduğu için belki mazur görebileceğimiz Ali
Koç, FB’yi küme hattına taşıdı.
Anlaşıldı ki iki isim
arasında pozitif değil, negatif bir
korelasyon vardı. Görünen köy kılavuz istemez
misali Muharrem İnce’nin dibe çöküşü, Ali
Koç’u ve Fenerbahçe’yi de olumsuz etkilemişti. Ama İnce yenilginin
ardından taraftarlarını şizofrenler ve ruh
hastaları olarak suçlayıp siyaset yarışından tamamen
koparken, Ali Koç aynını yapmadı. Demek ki tecrübe edinmek gibi bir
özelliği var. FB taraftarlarını “Ne deseniz haklısınız,
sizlere bu eziyeti çektirdiğimiz için çok özür dileriz. Hatalıyız
ama öyle ya da böyle düzelecek” diyerek
sakinleştirdi. Ana teması hatayı kabul etmek,
özür dilemek ve geleceğe dair ümit vermek olan bu
sözler, kızgınlık devam etse de insanları taşkın
hareketler yapmaktan alıkoyabiliyor, olumlu
etkiliyor.
Ali
Koç otelini Gezi vandallarına tahsis
etmişti. Onlar önce beş ağaçtan yola çıkmışlar,
ardından “Mesele ağaç değil,
anlasana” noktasına hızlı bir geçiş yaparak ağır bir
vandalizmin desteğiyle Erdoğan’dan 3. Köprü, 3.
Havaalanı ve Kanal İstanbul projelerini
durdurmalarını istemişlerdi. Aynı
anda Almanya da Türkiye’ye çağrı
yapıyordu “3. Havaalanı inşaatına başlamayın, doğayı
tahrip edeceksiniz” diye.
Muharrem İnce’nin 3. Köprü ile 3.
Havalimanının inşaatlarına karşı o dönemdeki açıklamaları ve
tweetleri akıllarda.
Bugün, Muharrem
İnceler siyaset çöplüğüne giden yolda hızla
yuvarlanırken Türkiye Cumhuriyet’i 95. yılında yeni
bir çağa uyanıyor.
Dün Cumhurbaşkanı Tayyip
Erdoğan'ın açıklamasıyla
adı İSTANBUL olan 3. Havalimanı bu
anlamda sadece Gezi kalkışmasıyla Türkiye’ye tuzak
kuranlara değil, aynı zamanda 15 Temmuz’un arkasındaki küresel çete
ve piyonu FETÖ’ye de okkalı bir
tokat oldu.
Dünkü muhteşem manzara ülkeyi
bekleyen geleceğin ne kadar aydınlık olduğunu bize
kanıtlıyor.
Sosyal medyada ve çetelerin
mecralarında havalimanı hakkında maliyetlerle ya da teknolojik
altyapıyla ilgili yalan haberler
çıkmaya devam edecek. Bu patolojik vakaları ciddiye
almayın.
Ama Gezi sırasında bize
havaalanını yapmamamızı öğütleyen Almanya Başbakanı
Angela Merkel’in önceki
günkü açıklamasına dikkatle
bakın:
"Geçenlerde Çin'den gelen üst
düzey misafirler, sadece iki pisti olan bir havaalanını bile
yapamayan Berlin'de neler olduğunu sordu."
Almanya şimdi Merkel’in
eleştirdiği ve 12 yıldır
bitmeyen Berlin
havalimanı inşaatını 2020’ye
yetiştirmeye çalışıyor.
Kanadı kırık kargalar ve onların
bet sesleriyle morfinlediği akılsız sürüler Türkiye’yi dibe
çekemeyecek.
Artık meczuba dönüşmelerinin
sebebi de zaten bunu biliyor olmaları.
İstanbul, İstanbul'a hayırlı
olsun.