Her yerden
saldırıyorlar. Ekonomiyi hedef aldıklarında turizm bundan ayrı
düşünülemezdi elbette.
Uluslararası bir ev kiralama
sitesiymiş Spotahome.
Bu site “Dünyanın en
sağlıklı kentleri sıralaması”nda İstanbul’u sondan ikinci
yapmış. Bizim tüm gazete ve internet sitelerimiz de ezikliğin ve
Batı hayranlığının dibini bularak, gerçeklerden uzaklaşma
pahasına “İstanbul sondan ikinci” diye
neşeli çığlıklar atmış.
Bu “araştırma”yı sevinçle
alan sitelerden BBC “İstanbul su kaynaklarının
tükenmesi riskiyle karşı karşıya olan 11 kentten
biri” diye vermiş.
Spotahome’a göre kriterler
şöyle:
“Susuzluk riski, obezite,
iş-özel hayat dengesi, yeşil alan azlığı, kiralık ev problemi,
trafik, elektrikli otomobil şarj etme istasyonlarının
bulunmayışı.”
Şimdi yukarıdaki kriterlere göre
hazırlanan listeye 80. sıradan itibaren bakalım:
80 Kuala Lumpur
(Malezya)
81 Manchester (Birleşik
Krallık)
82 Kahire
(Mısır)
83 İzmir
(Türkiye)
84 Bogota
(Kolombiya)
85 Mexico City
(Meksika)
86 Sao Paulo
(Brezilya)
87 Şanghay
(Çin)
88 İstanbul
(Türkiye)
89 Casablanca
(Fas)
Bu araştırma adı
altındaki sefilliği hazırlayan dangalak kimdir çok
merak ediyorum. Dediklerine göre açık kaynak
verileriyle yapmışlar. Nedenini anlıyorsunuz hemen.
Bir şey bulaşmış.
Türkiye’ye bu koldan da saldırma
hevesi.
Spotahome’un sitesine girdim ama
tam listeye bir türlü ulaşamadım. Yerli ve yabancı tüm yayınlar
sitenin kendilerine gönderdiği ilk on ve son onluk
sıralamayı yayınlamışlar. Arada hangi şehirler var
belli değil. Ama yine de son ondaki iki şehri ele almak,
sıralamadaki ciddiyetsizliği ortaya koyuyor.
Hayatımda Kahire’ye bir kez
gittim.
En sondan başlayayım. Bu kadar
ülke ve şehir gezdim. İlk kez İstanbul’a gelirken
ülkemin toprağını öpmek istedim.
Trafiği duran, sürekli
kokan, çöpleri toplanmayan bir kent Kahire.
Şehir suyuyla banyo yaparken bile
korkuyorsunuz. Beş yıldızlı otelde kaldık piramitlerin yakınında,
otel baştan aşağı yemek kokuyordu.
Binlerce hayalet ev
var şehrin ortasında. İnsanlar yoksulluktan ve
kiralık ev
bulamadıklarından mezarlıklarda yatıyorlar.
Nöbet sistemiyle ev kiralıyor. Örnek, üç aile 24 saati bölüşüyor.
Yeşil alan mı dediniz? Güldürmeyin beni. Nil Nehri
sadece. Filmler ve tarihten biriktirdiklerimizle
gözümüzde canlandırabildiğimiz bazı yerleri var. Turistik alan
olarak dünyanın incisi
piramitlerin olduğu bölge pislikten
geçilmiyor.
İşte bu Kahire 82.
sırada ise ve İstanbul 88’deyse siz bu araştırmanın
nasıl hazırlandığını anlayın.
Diğer kriterlere
bakalım.
SUSUZLUK
İstanbul’un şehir şebeke suyu,
tadını beğenmezsiniz o ayrı, içilecek kadar
temiz. Bu birincisi.
İkincisi
İstanbul’un su sorunu olduğunu
söylemek insanın zekâsıyla alay etmek
gibi.
İstanbul 1991
yılında, Nurettin Sözen’in belediye
başkanlığı dönemindeki büyük kuraklık
nedeniyle susuzluk çekti ve o yıldan bu yana 27 yıl
boyunca da yaşamadı. Şu kavurucu yaz
sıcaklarında İstanbul barajlarının doluluk oranı yüzde
72.
Dahasını söyleyelim. Yaklaşık 1
milyar metreküplük rezerv hacmi olan Melen Barajı bu
yıl hizmete girecek ve su toplamaya başlayacak.
İstanbul’un yıllık su ihtiyacı 800 milyon metreküp. Dolmuş
durumdaki barajlarımızın 1 milyar 240 milyon metreküp hacmi var.
Bu, İstanbul’un 2050’ye kadar su sorununun olmayacağı anlamına
geliyor.
Listenin ilk 10
sırasında Avustralya’dan iki şehir (Adalaide ve
Perth) var.
Şimdi de şu
haberi okuyalım. Yine BBC’den:
"Avustralya Başbakanı Malcolm
Turnbull, ülkesinin bir 'kuraklık diyarı' hâline geldiği uyarısında
bulundu.”
Geçen yılın haberi var
şimdi önümde. Yine BBC’den:
“İtalya'da aşırı yüksek
sıcaklıklar nedeniyle Roma’nın başlıca su kaynağı olan Bracciano
Gölü'ndeki su seviyesi düştü ve kuraklık alarmı verildi. Bahçe
sulama, havuz doldurma, otomobil yıkama yasaklandı. Ayrıca
'nasone' (büyük burun) lakaplı şehir çeşmelerinin
kapatılmasına karar verildi.”
Susuzluk durumu neymiş anladık mı
şimdi?
TRAFİK
İstanbul son 20 yılda nüfusunu
3’e katladı ama trafik durmuyor. Kaza olmadığı takdirde sabah-akşam
saatlerinde de belli ölçüde akabiliyor. Marmaray, Avrasya tüneli,
Metro, tramvay, otobüs, metrobüs, deniz otobüsleri gibi toplu
ulaşım sistemleriyle İstanbul’un altı ve üstü son 15 yılda çok
gelişti ve neredeyse örümcek ağına benzedi.
YEŞİL
ALAN
Önce göz ardı edilen bir gerçeği
vurgulayalım. İstanbul’un vilayet olarak kapladığı alanın yüzde
49’u orman. Ancak İstanbul’un tek sorunu, kent merkezinde yeşil
alanın yetersizliği. Yönetim bunu aşmaya çalışıyor. Atatürk
Havalimanı'nın yerine kurulacak 11 bin 700
dönümlük Millet Parkı, şehirdeki yeşil alanda
büyük sıçramaya neden olacak. Millet Parkı’na 3 milyon
ağaç dikilecek.
KİRALIK
EV
Bir ilkokul çocuğu bile bu konuyu
emlakçılara sorarak öğrenmeyi akıl eder. Gerçeklerden kopukluk
böyle bir şey. Tersine bu şehirde kiralık ev arzı
fazlası var. Millet evini kiraya veremiyor, çünkü
tutan yok.
Şehrimiz ayrıca tüm ilçe
belediyeleriyle temizdir, çöpleri düzenli toplanır ve etrafta
bırakılmaz. Turistik alanlar pırıl
pırıldır, hiç öyle piramitlerdeki kepazeliğe
benzemez.
İş-özel hayat dengesi gibi soyut
bir kavrama girmiyorum bile...
İlk ondaki şehirlerden beşini
gördüm. Tamam, güzel rahat ve sakin şehirler. Beğeniyi hak
ediyorlar.
Evet şehrimizde pek çok
sorun var ama bu kriterlere göre İstanbul’un sırası
bilemediniz 30-40 arasında bir yerdedir. İstanbul’u böyle bir
yerde, sondan ikinci gösterenler ya kötü niyetlidir ya da
akıllarından zoru vardır!..