İstanbul’da yağışların beklenenden az, hatta kuraklık derecesinde olması, barajlardaki su seviyesinin yüzde 35’e kadar düşmesi, meteorolojinin de toprağı doyuracak ve barajları dolduracak bir yağmur müjdesi verememesi ben dâhil tüm İstanbulluları endişelendiriyor.
Bu satırları yazarken bile
dışarıdan gelen ve şiddetini artıran yağmura “Haydi
aslanım daha çok, daha çok” diye slogan atarak eşlik
etmek istiyorum. Eğer yağmurlar beklenen seviyeyi yakalayamazsa
önümüzdeki yaz aylarında bizleri korkunç bir susuzluk tehlikesi
bekliyor.
Allah’tan, barajlara ek
olarak, 2007 yılında o vakit Başbakan
olan Tayyip Erdoğan’ın
talimatıyla Melen Çayı’ndan İstanbul’a
döşenen iki isale hattı ile İstanbul’a günde suyun debisine göre
ortalama 700 bin metreküpe kadar
su pompalanıyor da bir rahatlama oluyor. Toplam
tüketilen suyun dörtte birinden fazlası ve büyük bir katkı. Ama
kuraklık olursa doğal olarak Melen Çayı da etkilenecek. Gerçi İBB
tarafından barajlardaki suyun 6 ay yeteceği söyleniyor ama şu
andaki yüzde 35’lik doluluk, eğer yeterli yağış
gelmezse, bizi haziran ayının sonuna ya çıkarır ya
çıkarmaz.
Üstelik Melen
takviyesi olmasaydı süre üç aydı.
Burada şu soruyu yöneltelim
hemen:
İstanbul’daki olası su sıkıntısının
suçlusu 5,5 ay önce belediye başkanı
olan İBB Başkanı Ekrem
İmamoğlu mu?