Doktoru ona “Beyin
böncüklemesi” teşhisi koymuştu.
Bir süre telaffuz
edemedi, “Ömcükleme mi?” diye sorup
durdu.
Kafasını kaybetmişti aslında ve
her yerde onu arıyordu. Aynalara bile bakmıyordu morali bozulmasın
diye.
Sokakta, evde, parti genel
merkezinde. Hatta onu sık sık talimatla yanına çağıran 14. katta
bile.
Kimseye söylemiyordu neyi
aradığını. Doktoru öyle...