Tuhaf şeyler oluyor burada.
Belli başlı STK’ların, kurumların başında, ortasında ve içinde her
türden FETÖ’cü cirit atıyor. Kayserililer de onları biliyor ve
tanıyor. Haklarında epey iddia ve belge var ama nedense hiçbir şey
yapılamıyor.
Gezintimize bir yerden başlayalım.
Mesela, tamamı iş adamlarından oluşan 71 sanıklı davanın Kayseri 2.
Ağır Ceza Mahkemesindeki 2 Şubat 2017 tarihli duruşmasından. Ve
gözaltındaki tutuklular hakkındaki Cumhuriyet Savcısı Salih
Kılıçdağı’nın o duruşmada “Tutukluluk hâllerinin devamına” diye
biten talebinin içeriğine bakalım.
-ByLock kullanımına dair kolluk birimi tespit tutanakları, ByLock
kullananlarla yoğun irtibat
-Örgüt talimatıyla Türkiye Cumhuriyeti hükûmeti aleyhine sosyal
paylaşımlar, protesto eylemleri ve Bank Asya’da açılan hesaplar
-Çocuklarının eğitimlerine örgüte ait okullarda devam etmeleri
-Örgüte ait şirketlerde ortak, yönetici olarak yer almaları,
örgütsel tayinle Kayseri'ye gelmeleri
-Himmet ve burs paralarının toplandığına dair teşhis
tutanakları
-Aramalarda simge olan 1 ABD dolarlarının ele geçirilmesi...
Hâkim Mehmet Ağır bu iddianameyi defalarca reddetti. Sonunda 3.
Ağır Ceza Mahkemesinin üzerinden geldiği için kabul etmek zorunda
kaldı.
Bir kısmı tutuklandı. Bir kısmı firari ve kalanı da Kayseri Ticaret
Odası Başkanı Mahmut Hiçyılmaz gibi denetimli serbest.
Kayseri Şeker Fabrikası’nın Yönetim Kurulu başkanı Hüseyin Akay’ın
da ByLock kullandığı ama buna rağmen serbest bırakıldığı ileri
sürülüyor.
Tuhaflıklar burada bitmiyor.
Kayseri Ticaret Odası Meclis Başkanı Mehmet Filiz bu davadan
tutuklandı. Verdiği ifadede üyesi bulunduğu FETÖ terör örgütünün
talimatıyla Kayseri Ticaret Odası Meclis Başkanlığından istifa
ettirildiğini, bunun amacının “Kayseri Ticaret Odası FETÖ’cülerden
temizlendi” algısına hizmet etmek olduğunu söylüyor. Mehmet Filiz
itiraflarını sözünü sakınmadan dillendiriyor ve “Bir diğer amaç da
kriptoları korumak ve başkan Mahmut Hiçyılmaz’ın elini
güçlendirmekti” diyor.