Hatırlayacaksınız 11 Mayıs tarihli yazımda Hayır cephesi çatı
adayının belli olduğunu, CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun Meral
Akşener ile dolaylı ve aracılar vasıtasıyla görüşmeler yapıp
mutabakata vardığını yazmıştım.
Hatta görev paylaşımı yapılıp yüzde 48,5’luk cepheyi konsolide
etmek üzere diğer siyasi partilerle görüşmelere başlandığını
yazmıştım. Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu ile
Meral Akşener görüşmesinin sebebi de buydu.
Aynı yazıda Meral Akşener’in “tarafsız ve partisiz” görünüm vermek
üzere MHP’ye alternatif bir parti kurmayacağına dair söz verdiğini
de belirtmiştim yine içeriden aldığım bilgilere dayanarak.
İnsan bu türden kulis bilgilerini yazdığında içinde yine de “Acaba
dolduruşa getiriliyor muyum” diye bir parça şüphe kalıyor. Tipik
bir gazetecilik refleksi. Bu yüzden açıkçası yazımın çıktığı ve
hayli ses getirip tüm internet siteleri ve gazetelerde yankılandığı
gün ve sonrasında bir yalanlama gelir mi diye heyecanla beklemedim
değil.
Gelmedi.
Gelen yalnızca sükûtun ikrarıydı. Bir de “içerideki” bu bilginin
nasıl olup da sızdığı konuşulmuştu karanlık odalarda.
Hatta daha öte bir bilgi de aktarıldı bu süre zarfında tarafıma.
Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu’nu Meral
Akşener’in ardından CHP lideri Kılıçdaroğlu da ziyaret etmişti
geçen gün. Bazı kaynaklarıma göre Akşener ziyaretinde Temel
Karamollaoğlu’nun ağzını yoklamış ve kendisinin adaylığına sıcak
bakıp bakmayacaklarını sormuştu. Temel bey bu konuda ılımlı bir
yaklaşım içinde bulunmuş ama yine de Kemal beyin Akşener’in
arkasında durduğundan emin olmak istemiş. Yani “Akşener’in lafıyla
açığa düşmeyelim” kaygısı içindeymiş. İşte Akşener’den gerekli
selamı alan Kılıçdaroğlu’nun, Saadet Partisi’ne ziyaretinin ve
Temel Karamollaoğlu ile görüşmesinin sebebi bu.