Mansur Yavaş hakkında sahte senet
düzenlemekten dolayı verilmiş 500 bin liralık para cezası
kararı yeni değil. Aylar öncesinden belli ama o
konuşmayı hep reddetti. Biz Medya
Kritik programında, Türkgün adlı gazetede yayınlanan bu
iddiaları iki ay önce gündeme getirmiştik. O zaman da
aynını yaptı. Soruların hiçbirine yanıt veremedi.
Ve seçime bir ay
kala Sabah gazetesi skandalı yeniden
duyurup Türkiye’nin gündemine
sokunca muhterem beş gün kadar bekledikten sonra
basın toplantısı yaptı. Sürekli olarak “Mağdurum da
mağdurum” dedi. Basın toplantısının sonunda
da gazetecilerden soru kabul
etmedi.
Şimdi Cumhuriyet’i, Sözcü’sü,
Halk TV’si ve FOX’u ağız birliği etmişçesine Mansur
Yavaş’ı aklamaya çalışıyor ve ben hayretle izliyorum.
Sözcü’nün yazarları görev emri almışçasına hepsi birden Mansur
Yavaş için hazır ola geçti. Bremen mızıkacıları gibiler.
Söyledikleri ortak terane şu:
“Tam seçimler yaklaşırken
bu iddiaları ortaya atıp Mansur Yavaş’ı yıpratmaya çalışıyorlar.
Düelloda bile mertlik vardır, ayıp değil mi?”
AYIP OLUYOR,
SÖYLEMEYELİM, KONUŞMAYALIM