Bir gazete düşünün, çıktığı günden bu
yana YALAN üzerine kurulmuş ve yayın
yapmış. İşin fenası en az 250 bin kişi satın alıyor bu
gazeteyi.
Yalandan beslenip, bunun üzerine sohbet
çeviren 250 binden fazla morfinlenmiş
insan demek bu. Tek kelimeyle korkunç!
Yayına başladığı tarihten bu yana yüzlerce yalan habere,
çarpıtmaya, iftiraya, çamur atmaya
dayalı “habercilik” anlayışına sahip
olan bu günlük yazılı yayına ne gözüyle bakmak gerekiyor, inanın
bir isim bulamadım. Daha doğrusu aklımdan geçen tüm
sıfatları hak ettikleri için bir tanesini beğenip
diğerlerine yazık etmek istemedim. Okuyanlar
kendi lügatlerindeki en uygun
sıfatları seçsinler lütfen.
SÖZCÜ’yü kuran odak ve mevcut yönetim
birayla, rakıyla, FETÖ aşısıyla kafayı yediği için millet belki de
hem onlara hem de morfinledikleri
kitlelere mahcur gözüyle bakıyor
olabilir, bilmiyorum. Ama fiilen böyle görünseler de
sonuçta hukuki sorumlulukları da bir
vakıa ve hesabını vermek zorunda
oldukları pek çok cürümleri var.
Kim koruyor onları?
Bir hukukçu dostum bu gazetenin yalan ve çarpıtmalarıyla
ilgili bana birkaç adet açılmış soruşturma bilgisi gönderdi. Ben de
Sözcü’nün diğer vukuatlarını toplu halde bulabilir miyim diye
baktım. Ne göreyim, Google bunların yalanlarıyla
yıkılıyor.(*) Çünkü muhabirinden, yayın yönetmenine
ve yazarına kadar hepsi yalan uzmanı. Asparagasta üstlerine
yok.
Bu yalan ve iftiralardan 23 adet seçtim. Daha da fazlasını ise
aşağıda linklerini verdiğim internet
sitelerinden görebilirsiniz.
1- Tarih 11 Temmuz 2013 Perşembe. Hedefteki isim
dönemin Dışişleri Bakanı Ahmet
Davutoğlu. "Bakanın oğluna fakirlik
bursu" başlıklı haberde Davutoğlu'nun
oğlunun yoksullara verilen bir
bursu aldığı iddia ediliyor. Yalandı tabii
ve Davutoğlu’nun gönderdiği
tekzibi yayınlamak zorunda kaldılar.
2- 30 Haziran 2013 tarihli
gazetede Emin Çölaşan devlet okullarında
öğrencilere verilen takdir belgesinin adının İstanbul'da bir
lisede 'Allah'ın takdiri' olarak
değiştirildiğini öne sürdü. Çölaşan, köşesinde bir de belge
yayınladı. Ancak belgeye dikkatli bakanlar, Sözcü'nün başyazarının
fıkraları aratmayacak bir hataya imza attığını gördü. Belge
üzerindeki mühür, internette örnek mühür formatı olarak yayınlanan
ve üzerinde T.C. Hazine ve Dış Ticaret Müsteşarlığı
Darphane ve Damga Matbaası Genel Müdürlüğü yazılı
mühür örneğiydi. Yani belge gerçek değildi...
3- 21 Ekim 2013. Sözcü Gazetesi Fatsa
Belediyesi'nin havuzda mayo yasağı getirdiğini ileri
sürdü. Fatsa Belediye Başkanı Hüseyin
Anlayan havuzda mayo yasağının olmadığını, yasağın
sadece iç çamaşırı ile havuza girmek isteyenleri kapsadığını
belirtti...
4- 7 Kasım 2017 tarihinde Saygı
Öztürk imzasıyla yayınlanan haberde bu yıl
ki 10 Kasım Atatürk’ü anma
töreninde hiçbir televizyon kanalına Anıtkabir’den
haberlerin sunulmasına ve halkla röportaj yapılmasına izin
verilmeyeceğini ileri sürdü. Bahsi geçen haberin içerisinde Sözcü
gazetesine açıklama yaptığı iddia edilen bir
televizyon yöneticisinin açıklamalarına yer
verildi.
Genelkurmay Başkanlığı Basın ve Halkla İlişkiler Daire
Başkanlığı her yıl 10 Kasım Atatürk’ü Anma Töreni’nde
talep eden yayın kuruluşlarına canlı yapma izni
verildiği ve bu yılda söz konusu durumda herhangi bir değişiklik
olmadığı belirtildi. Saygı Öztürk’ün yalan
haberindeki TV müdürü de kurmacaydı.
5- 7-11 Ocak 2017 tarihli bir “haber” de İETT’nin
kamu kurumu olmaktan çıkartılıp
özelleştirileceği iddia edildi. Sözcü bu asparagası
CHP'nin İBB Meclis Üyesi İsa Öztürk’ün
açıklamasına dayandırdı. Fakat konu hakkında İETT tarafından
yapılan açıklamada özelleştirmenin söz konusu olmadığı
ve tamamen yalan olduğu açıklandı.
6- Sözcü gazetesi 17 Şubat 2017 tarihli
haberinde Prof. Dr. Süheyl Batum’un
Bahçeşehir Üniversitesindeki görevine son verildiğini iddia etti.
Batum’un Barolar Birliği ile referandumda HAYIR kampanyasına
katıldığı için kovulduğu da ileri sürüldü.
Oysa Bahçeşehir Üniversitesi, yazılı olarak
yaptığı açıklamada, Prof. Dr. Süheyl Batum’un milletvekilliği
adaylığı için kendi isteğiyle
ayrıldığını belirtti.
7- 24 Kasım 2016 tarihinde “Emekli, banka
promosyonu beklerken promosyonu Meteoroloji Genel Müdürlüğü
çalışanları alacak!” başlıklı bir haber
yayınladı. Haberin doğrusu ise Meteoroloji Genel Müdürlüğü
çalışanları için banka promosyonu ihalesinin
çıkacağı, ihale süresinin de en az üç yıl olarak
belirleneceği ile ilgili. Bilindiği gibi 11 milyon emeklinin 6
aydır beklediği promosyonun yılbaşına doğru emeklilere verileceği
duyurulmuş, bankalarla promosyon miktarı konusunda pazarlığın
sürdüğü aktarılmıştı.
8- 16 Temmuz 2016’da Sözcüde darbe günü "BİR ERİN
KAFASI KESİLDİ" yalan haberi yayınlandı. Bu haberle
ilgili soruşturma açıldı ve Çağlayan Adliyesine gönderildi. Kafası
kesildiği ileri sürülen er darbe girişiminden birkaç gün
sonra Avcılar Kaymakamına kahve
içmeye gitti. O kaymakam Hulusi
Doğan’dı ve şu anda İstanbul Vali Yardımcısı.
Fatih Portakal adlı utanmaz da sosyal
medya hesabından adı Burak
Salıvermez olan “kafası kesilen er”in fotoğrafını
yayınlayarak “Başı kesilen askerimiz vatanımızın evladı.
Yüzündeki o gülüşe bakmaya utanıyorum ben. Bu ana kuzusuna kıyanlar
hesap vermeli. Paylaşalım bu yiğidimizi” diye yazdı. Bu
paylaşım 180 bin kişi tarafından RT
edildi, yani yeniden paylaşıldı ve yüz binlerce
beğeni aldı. Ahlaksızlığın nasıl bunlar eliyle hızla yayıldığını
anlatabilmek için bunu belirtiyorum özellikle.
Ne sözcü ne de Fatih Portakal bu rezillikleri için tabii özür
dilemedi. O “kafası kesilen er” Burak Salıvermez’in resmi 2013
yılında çekilmişti üstelik. CNN Türk’e yaptığı
açıklamalarda söyledi bunu.
http://www.cnnturk.com/turkiye/kafasi-kesildi-denilen-asker-burak-salivermez-konustu
9- Sözcü gazetesinde bir haber de “Pes
Etti!” başlığını taşıyordu. Manşetten
ve “İsrail’in dayattığı şartları kabul
etti” alt başlığıyla verilen haberde,
Erdoğan’ın bu zamana kadar İsrail için ağır
konuştuğu, ancak 700 milyar dolarlık İsrail gazı
için bugün anlaşma yaptığı ve İsrail’in
şartlarını kabul ettiği iddia edildi.
Doğru haber yazılanın tam tersiydi. Gazze’ye
ambargo Türkiye’nin öncülüğünde kalkacaktı. Bunun
için Filistinliler Erdoğan’a teşekkür etti.
http://www.aljazeera.com.tr/haber/mesalden-turkiyeye-tesekkur
Dahası bugün haberin doğru olmadığı Türkiye’nin
Doğu Akdeniz’e gönderdiği sondaj gemileriyle bir kez
daha kanıtlanıyor.
10- Sözcü gazetesi “İlk kez bir Bakan Sözcü’ye
konuştu” başlığıyla bir “haber” yaptı. O zamanki
Ekonomiden Sorumlu Başbakan Yardımcısı Mehmet
Şimşek’in, gazetenin Ankara
Haber Müdürü Emin Özgönül ile
çekilmiş bir fotoğrafının yer aldığı “haber” de Şimşek
ile mülakat yapıldığı ve Şimşek’in veda
sinyali verdiği iddia edildi. Ancak Sözcü’deki haberden kısa
bir süre sonra Mehmet Şimşek’in
makamından yapılan açıklamada Bakan’ın Sözcü
gazetesinin Ankara temsilcisini hiçbir
şekilde tanımadığı ve kendisine hiçbir şekilde
ayaküstü mülakat vermediği belirtildi.
11- Murat Aydın adlı muhabirin
haberi ise tam ibretlik. 26 Mayıs 2016 tarihli bir asparagas bu.
Okullara şehitlerin adlarının verilmesiyle ilgili
yönetmelikte, “Savaşta ve diğer zamanlarda, vatan
hizmeti yaparken şehit olanların adları okullara
verilir” denmesine rağmen, okullara
şehitlerin isminin verilmediğini iddia etti.
Oysa muhabir müsveddesinin iddia ettiğinin aksine çok
sayıda şehit polis ve askerin
isminin okullara verildiği biliniyor.
12- Zeynep Gürcanlı adlı
yazar Sözcü gazetesindeki 16 Mayıs
2016 tarihli köşe yazısında, Gençlik ve
Spor Bakanlığı’nda internete erişimin izne
bağlandığını iddia etti. Bilgi baştan aşağı
yalandı ve Gürcanlı asla yüzü kızarmadan bu
iftirayı atmıştı.
13- Sözcü yapılmamış görüşmeleri sanki yapılmış
gibi vermeyi de
başarıyor. ‘One
Minute’ sonrası ilk temas başlıklı bir haberde,
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Türk Musevi Cemaati
lideri İshak İbrahimzadeh ve Amerika’nın
önde gelen Yahudi kuruluşlarından “Conference of
Presidents” Heyeti ile Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde
görüştüğü belirtildi ve toplantıda ele alınan konular ayrıntılı
olarak yazıldı. Ancak Sözcü’nün internet sitesinde yayınlanan bu
“haber”in hemen ardından Cumhurbaşkanı Başdanışmanı
Mustafa Varank twitter hesabından “Sözcü
gazetesi haber uydurma konusunda çığır açtı. Şu saat itibarıyla
başlamayan görüşmeyi içeriğiyle birlikte haber
yapmış” tweetini paylaştı.
14- 20 Nisan 2016’da Sözcü gazetesinde Ali
Ekber Ertürk imzasıyla bir haber yayınlandı.
Haberde Kültür ve Turizm
Bakanlığı’nın Turizm Haftası nedeniyle
hazırladığı kamu
spotunda Türkiye'nin denizlerinin yer
almadığı ileri sürüldü.
Bu öylesine kuyruklu bir yalan ki siz en iyisi 45
saniyelik tanıtım filmini izleyin. Linki
aşağıda:
https://www.youtube.com/watch?v=h3WSdRn72fs
15- 24 Haziran seçimlerinden hemen sonra manşetten yayınlanan
haber de Silivri’deki cezaevinde hangi partinin ne kadar oy
aldığına ilişkindi. Sözcü’ye göre en çok oyu AK Parti almıştı.
Peki, bu yalanın gerçeği neydi?
Rakamları sıralayalım: HDP: Yüzde 48.16, Millet İttifakı
(CHP-İP-SP) Yüzde 46.32…
Dikkat! AK Parti'nin aldığı
oy oranı ise sadece yüzde 2.45'te
kaldı.
16- Sözcü rezaletlerinden biri de kapı önündeki Atatürk
desenli paspas fotoğrafı. Altına “Atatürk’ü paspas
yaptılar” diye yazdılar. Gerçek sonra ortaya çıktı.
Sözcü muhabiri Atatürk resmi olan duvar halısını
paspasın üstüne koyup fotoğrafını çekmişti.
17- Sözcü’nün bir başka “haberi”ne göre de Ersin
Turhan isimli bir vatandaş sınıf öğretmenliğini
bitirdikten sonra atanamadığı
için intihar etmişti. Oysa yapılan
araştırmada Ersin Turhan'ın Erzincan Binali Yıldırım
Üniversitesi 3. Sınıf öğrencisi olduğu ve henüz öğretmen bile
olmadığı ortaya çıktı. 2017 yılından sonra kaydını
yenilemeyen Ersin Turhan gerekli not ortalamasına da
ulaşamamıştı.
18- Erdoğan’ın yüzlerce milyon liraya yeni bir
uçak satın aldığını belirten asparagas haber de
Sözcü’nün vukuatları arasında. Oysa Katar Emiri Şeyh
Temim bin Hamed al Sani Cumhurbaşkanlığı filosuna bir
uçak hediye etmişti.
19- Cumhurbaşkanı Recep Tayyip
Erdoğan, Diyarbakır'da konuşurken bir an
duraksayınca"Prompter bozulunca,
konuşamadı" yalanı da ellerinde patladı. Aslı
şuydu: Erdoğan bir misafirinin yerine
oturmasını bekliyordu. Bu durum görüntülerle ortaya
çıktı.
20- Sözcü’nün pis bir algı mekanizması da var.
Misal "Sümeyye’ye sevgili şoku" diye bir
başlık atıp altını doldurduklarına bakalım. Başlığa bakıp
aklınızdan neler geçirirsiniz öyle değil mi? Oysa haberin
aslı Sümeyye Erdoğan’ın korumasının nişanlısından
ayrılmasıyla ilgili.
21- Sözcü’nün 1 Ocak 2016 yılında, yani FETÖ’cü darbe girişiminden altı ay önce yayınlanan bulmacasında çıkan sonuçlardan biri de TAYYİP ÖL idi. Bu bulmacadan dolayı soruşturma açıldı, sonuç belli değil.
21- Sözcü’nün 1 Ocak 2016 yılında, yani FETÖ’cü darbe girişiminden altı ay önce yayınlanan bulmacasında çıkan sonuçlardan biri de TAYYİP ÖL idi. Bu bulmacadan dolayı soruşturma açıldı, sonuç belli değil.
22- 15 Temmuz 2016 saat 15.00-16.00 sıralarında, darbe
girişiminden üç beş saat evvelinde bir başlık daha vardı Sözcü
internet sitesinde. Herkes Gökmen
Ulu’nun “Erdoğan’ın kaldığı yazlığı
bulduk” başlıklı haberine odaklandı ama bu haber
başlığı da çok enteresandı ve “Cumhurbaşkanı
gizleniyor, balkona çıkmıyor. Bir şeyden mi
çekiniyor?” diye soruyordu. Bu haberden dolayı gazete
hakkında “Silahlı örgüte
yardım” suçlamasıyla soruşturma açıldı
ve Çağlayan Adliyesi’ne gönderildi.
Akıbeti meçhul.
23- Sözcü’nün Külliye’deki bir masanın maliyetinin 240 bin lira olduğuna ilişkin yalanıyla burada bitirelim. Masanın maliyeti sadece 5 bin liraydı.
23- Sözcü’nün Külliye’deki bir masanın maliyetinin 240 bin lira olduğuna ilişkin yalanıyla burada bitirelim. Masanın maliyeti sadece 5 bin liraydı.
Yüzlerce yalan, iftira ve çamur.
Ne oldu diye sorarsanız koca bir hiç. Herhâlde verilecek cevap
basit:
Yalandan kim ölmüş!
.....
(*) A Haber'den Sözcü Yalanları
https://www.ahaber.com.tr/galeri/turkiye/kare-kare-sozcunun-yalanlari
GÜNÜN YALANLARI SİTESİ
https://gununyalanlari.com/etiket/sozcu-gazetesi
TAKVİM gazetesi
https://www.takvim.com.tr/guncel/2018/07/02/sozcunun-silivri-yalani-elinde-patladi
FUAT
UĞUR'UN DİĞER YAZISI İÇİN
TIKLAYIN