Sözcü’den söz ediyorum.
Bir tetikçi istihdam etmişler. O
da ilk yazısına beni ve önceki gün Sözcü hakkındaki yazımı konu
etmiş.(*)
Onlar da anladı mayalarının
bozukluğunu. Yalan haberciliğin, çirkefin ve iftiranın gazetesi
olduğunu cümle âleme duyurduk. Hırsları, kinleri ve
nefretleri bu yüzden. Buldukları kişiyi, bir
nevi Özgür Özel’in medyadaki
muadili gibi düşünün; aynı hamurdan.
Benim 2010
yılında attığım “Fetullah Gülen solcu
gençlerle tanışıklığını anlatıyor Samanyolu televizyonunda, çok
ilginç” diye yazan tweetimi paylaşmış zavallı. Ardından
yine 2011’deki “Derin yapılanma Fetullah Gülen’i hedef
aldı, çok ilginç, önce Bahçeli, sonra bu Cübbeli” yazan
tweetimi.
Aha şuracıkta da paylaşıyorum.
Ne FETÖ’cüler, ne de Kemalist vesayetçiler, onların çanak
yalayıcısı gazeteci kılıklı yazarlara benzerim. Alnım ak, geçmişim
tertemiz.
İki tane son derece doğal
tweetle aklınca beni itibarsızlaştıracağını sanan bu
kılkuyruk Kemal Kılıçdaroğlu’nun 2015
yılında tam sekiz kez Samanyolu
televizyonuna çıktığını ve orada FETÖ’den aldığı
bilgilerle “Erdoğan yurt dışına kaçacak, ama biz onu
getirtip yargılayacağız” dediğini yazabilir mi?
Yan komşusu Saygı
Öztürk’ün 2016 yılına dek yine Samanyolu Haber’de program
yaptığını. Şu anda FETÖ’den hapiste
olan Gültekin Avcı’yı kurtarmak
için yazılar yazdığını, Gürsel Tekin’in,
Mahmut Tanal’ın, Eren Erdem’in, Barış Yarkadaş’ın Sezgin Tanrıkulu
ve CHP’li milletvekillerinin FETÖ’nün kapanan
televizyonları ve gazetelerine destek vermek için polis önüne
bariyer olduklarını, firari Tarık Toros ile Ekrem
Dumanlı’ya payandalıklarını, yazdığı
gazete Sözcü’nün FETÖ’den gelen belgeleri gerçekmiş
gibi 17-25 Aralık sürecinde yayınladığını, yine komşu
Ağabey’i Emin Çölaşan’ın “Evet ben cemaati
destekledim” dediğini…
Kısa tutuyorum. Onlarca daha
sıralayabilirim buraya rezilliklerinin nasıl diz boyu olduğunu
göstermek için.
Yazamazlar çünkü bu bir karakter
meselesidir.
Benim Cem Küçük ve
Ali Karahasanoğlu ile birlikte Sözcü davasına destek
verdiğimi yazıyor. Sözcü davasında tanık olarak neler söylediğimi,
gazetesi Sözcü’nün beni nasıl övgüyle manşetlere
taşıdığını çabuk unutmuşa benziyor. Şimdi yine aynı
şeyi söyledim ve yazdım da:
“Emin Çölaşan ve Necati
Doğru FETÖ’cü değil ama FETÖ’yü desteklemiştir. Üstelik bunu ben
değil bizatihi Emin Çölaşan’ın kendisi söylüyor.”
Evet, Çölaşan “AKP ile FETÖ
kavgasında FETÖ’yü destekledim” diyor. Hakkında açılan dava
da FETÖ’cü olduğu için değil, FETÖ’yü
desteklemekten nitekim.
Bu arada benim yazılarımdan bula
bula İlhan Kesici
dalgınlığını çıkarabilmiş olması da ayrı bir
zavallılık.
Yazık oldu Aytunç
Efendi’ye.