Derin bir hayal kırıklığı ve öfke krizi yaşıyorlar.
Nobel Kimya Ödülünü kazandıktan sonra “Başarımı ülkeme ve
ülkemde aldığım kaliteli eğitime borçluyum” deyip Türk bayrağının
önünde poz veren Prof. Dr. Aziz Sancar bunun nedeni. Üstelik tutup
“Ben Türk'üm” dedi. Oysa Mardinli olmasından ne kadar
umutlanmışlardı. Bu yüzden haberleri veriş biçimleri “Mardinli Aziz
Sancar Nobel kazandı” şeklindeydi hep.
Ah Aziz, ben senin Kürt ve en azından Arap olma ihtimalini
sevmiştim. Türklük nereden çıktı şimdi?
Gerçeğin ortaya çıkmasıyla alçakça bir sessizliğin içine gömüldüler. Dertleri ödül ve Türkiye’yi gururlandıracak başarı değildi. Bu ödülü, Türkiye’yi yerden yere vuracak birinin kazanmasıydı. Üstelik Kürt de olsaydı tadından yenmezdi.
Ama heyhat! Nobel Kimya Ödülünün sahibi, kimyalarını bozdu.
Orhan Pamuk’un Darbeci Sisi’nin Mısır’ından açıklama yapıp "Türkiye’de basın özgürlüğü yok" demesi bile makbuldür onlar için.
Yahu en azından Nuri Bilge Ceylan kadar olup “Yalnız ve üzgün ülkem” diyebilseydi.
HDP’liler ve solcumtrakların hevesleri kursaklarında kaldı.
Nal toplayan akademi ve ODTÜ’nün yeni yeri