Annesi ekmekleri ince dilimliyor.
Evde temizlik için çok sabun kullanılıyor, çocuk bundan zarar
görüyor.
Aile çok ev değiştirmiş.
Kızına iyi bir annelik yapıyor ama oğluna yapamıyor...
Yukarıdaki ifadeler, adı Barnavernet olan Norveç Sosyal Hizmetler
Dairesi’nin herhangi bir çocuğu ailesinden koparmak için bulduğu
gerekçelerden birkaçı.
Bunlar olmazsa iftira atılıyor. İspat edinceye kadar iş işten
geçmiş oluyor zaten.
Aileler korku içinde. Yalnızca göçmenler değil, Norveçliler de. Her
an kapılarına bir polis ekibi dayanabilir ve çocuklarını ellerinden
alabilirler.
Aytekin Bozkurt, Norveçli eşi May Jensen’le evlendikten sonra
başına gelenleri aktarırken anlıyoruz bunu.
İFTİRA AT İZİ KALSIN
“Eşimin önceki iki evliliğinden 5 çocuğu var. Beşini de elinden
almışlardı ben onu tanıdığımda. Ancak biri daha üç günlükken
kucağından alınmıştı. Eşimin çocuklarına göz dikmişler ve kurum
görevlisi ona uyuşturucu kullandığı iftirasını atmıştı. Bunu
evlenip ilk çocuğumuz olduğunda doktora gittiğimiz zaman öğrendim.
Doktor, May’ın, yani eşimin dosyasını açıp bana ‘hâlâ kullanıyor
mu?’ diye sordu. Ben de şaşkın ‘neyi?’ diye sordum. Meğer dosyada
böyle bir kayıt varmış. Oysa uzun yıllardır tanıdığım eşim
biliyorum ki içki bile içmez. Hemen harekete geçip tahlillerini
yaptırdık, dava açıp o iftirayı dosyasından sildirdim...”