Okurlardan mektup yağdı. Önceki günkü “Cemaat fiyaskosunun
sebebi bu iki hikâyede saklı” başlıklı yazım nedeniyle,
kendilerinin ve yakınlarının başlarına gelenleri anlatıyorlardı.
Cemaat adı verilen çetenin acımasızlığı üzerine çarpıcı hayat
öyküleriydi. Gelen mesajlardan biri de yazıda aktardığım Ramazan
Çalışkan’la ilgiliydi ve bir tanıklığa dairdi. Fırın işçisi olan
babası kalp krizi geçirip yurt parasını ödeyemeyince yurttan atılan
genç üniversite öğrencisi Ramazan Çalışkan. Yemekhane işçileri
aralarında para toplayarak yurttan atılmasını engellemek istemişler
ama yurt müdürü şakirt onları da tehdit etmişti. Sonunda okuyamayıp
Çankırı’ya dönmüş ve babasının çalıştığı fırında işçilik yapmaya
başlamıştı Ramazan Çalışkan. İşte, o yemekhane işçilerinden biriydi
mektubu gönderen; Salih Polat. Şöyle diyordu:
Anlatmış olduğunuz Ramazan Çalışkan olayı yaşanırken yemekhane
çalışanlarından biriydim. Bana şimdi deseniz “40 yıllık hayatının
en büyük pişmanlığını anlat” diye, size cevap olarak “Bu çocuğa
yardımcı olmadığım için çok pişmanım” derim. Yazınızı okurken sanki
o anlar gözümün önünden geçti.
Gelen diğer mektuplar, paralel çetenin yaşattığı acıların nasıl bu
milleti derinden yaraladığını ve öfke biriktirdiğini kanıtlıyor
aslında. İşte onların arasından iki hayat öyküsü daha.
YA SOHBETE KATIL YA DA BURS PARASINI İADE ET
Özcan Ayvaz anlatıyor:
Selamlar Fuat abi, yazınızı okudum. Ben de ablamın başından geçen
olayı anlatmak istiyorum. Paralel neymiş siz anlattınız ama bunu da
dinleyin. Ablam İstanbul'da ikamet ediyordu. Sene 2001. İki erkek
çocuğu var ve henüz o yıllarda ortaokuldalar. Her dönem takdir
getiriyorlar. Ama ablam geçim sıkıntısı çekiyordu! Giresun'a
gitmesini, en azından benim evimde kira ödemeden kalabileceklerini
söyledim. Neticede Giresun'a göçtüler. Yeğenlerim Giresun Bulancak
Atatürk Ortaokulunda okurken takdir aldılar... Paralelciler takdir
alan çocuk avında oldukları için hemen yeğenlerimle bağlantıya
geçmişler “Size biz burs verelim, dershaneye kayıt olun. Adı bizde
olan bir bayan size burs verecek” diye akıllarını çelmişler.
Yeğenlerim hâliyle parasız kursa ve bursa hayır dememişler.