Bu nasıl soru? Tabii ki ister. Zaten kendi karar verdi buna”
diyebilirsiniz.
Ama kazın ayağı öyle değil.
Öncelikle şunu teslim edelim.
Zamanında MİT’in içindeki uluslararası karanlık lobilerle iş
birliği yaparak atıldığı “Kürt hakları” mücadelesinde, tam 37 yılı
geride bırakan Abdullah Öcalan, bugün Orta Doğu’nun ve küresel
yapının tüm tezgâhlarının, gıllıgışlı işlerinin içinde pişmiş biri
olarak, geleceğe adını deneyimli siyasetçi olarak yazdırmayı
tasarlıyor.
Mahkûmiyetini sürdürdüğü İmralı cezaevinden 16 yıldır dünyanın
sayılı örgütlerinden birini yönetmeyi başardığı da ortada. Öyle ki
aynı zamanda PKK’yı “Halk için savaşan bir gerilla örgütü” olarak
benimseyen yüz binlerce insanı peşinden sürükleyebilen bir lider
Öcalan.
Sevseniz de sevmeseniz de gerçek bu.
Adam yıllarca örgütüyle konakladığı Bekaa vadisinden ve Şam’daki
evinden kurtlarla dans etti. Baas ve Esad ailesinin, uluslararası
istihbarat örgütlerinin kirli ve tehlikeli ilişkiler ağından bugüne
sağ çıkabilmeyi başardı. Kolay değil. Bu yüzden aynen o karanlık
odaklar gibi A, B ve C planları her zaman hazır olan bir isim.
ÖCALAN KÜRESEL OYUNUN FARKINDA MI?
Bu profildeki Öcalan’ın, şu dönem küresel yapının Doğan Medya ve Paralel tetikçileriyle iş birliği yaparak kendisini by-pass etmeye, yerine Selahattin Demirtaş’ı hazırlamaya ilişkin plânının farkında olmaması mümkün mü?