Önceki gün kuruluş yıl dönümünü kutladı Anayasa Mahkemesi (AYM),
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, Başbakan ve siyasal parti
liderlerinin de katıldığı bir törenle.
AYM Başkanı Zühtü Arslan bireysel başvuruların yüksekliğini gündeme
getirdi. 15 Temmuz FETÖ’cü darbe girişiminin ardından kamudaki
ihraçlar nedeniyle önlerinde 65 bin bireysel başvuru olduğunu
açıkladı.
Bu büyük bir yük. Hem adil kararlar verilecek, hem de verilen
kararlar bağlı olduğumuz AB ve AİHM müktesebatıyla
çelişmeyecek.
AYM, terör örgütü üyeliği veya olağanüstü nedenlerle ‘kamudan
ayrılma’ ve ‘ihraç’ gibi kararların dünyadaki örneklerini
inceliyor. Misal Doğu - Batı Almanya’nın birleşmesi sonrası 120
bine yakın kişinin kamudan atılmışlar ve sokağa bırakılmışlardı.
Keza Polonya’da da Komünist Parti iktidarının son bulmasının
ardından parti mensuplarının tamamına yakını kamudan
çıkarılmışlardı. Letonya ve Litvanya’da da benzer hukuki
uygulamalar var.
Ama öte yandan bir mekanizma daha var kurulan ama fiiliyatta
uygulamaya geçilemedi. OHAL komisyonundan söz ediyorum. Kararnamesi
23 Ocak’ta yayınlandı ama hâlâ üyelerini seçemedi. Oysa bu KHK’da
yayımından itibaren bir ay içinde komisyonun ilk üyelerinin
seçileceği ibaresi yer alıyordu. Ancak bu vakte kadar üyeler ne
seçilebildi ne de atanabildi. Bir bakan geçen gün “Güvenilir adam
arıyoruz” dedi. Koskoca ülkenin geldiği noktaya bakar mısınız?
Güvenilir adamda kıtlık var. FETÖ’nün bu ülkedeki tahribatının
boyutlarını varın anlayın artık.
OHAL KOMİSYONU NEDİR, NASIL ÇALIŞIR?
OHAL nedir kısaca bakalım ki gelen sorular en azından yanıtını
bulsun.
Komisyonun yapısı:
Komisyon iki yıl çalışacak, gerekirse süresi uzatılacak. Komisyonun
7 üyesinden biri Danıştay tetkik hâkimleri, biri Yargıtay tetkik
hâkimleri arasından HSYK tarafından seçilecek. Bir üyeyi Adalet
Bakanı, bir üyeyi de İçişleri Bakanı önerecek. Kalan üç üye ise
Başbakan’ın önerisiyle belirlenecek.
Nasıl çalışacak:
Komisyonun verdiği kararlar icraî. İtiraz değerlendirilip karar
olumlu çıkarsa kişi görevine geri dönecek.
İtiraz olumsuz bulunup reddedilirse kişi o zaman yargıya,
Danıştay’a ve Anayasa Mahkemesi’ne bireysel başvuruda bulunabilir.
AİHM de seçenekler arasında.
Yapılan işlemler ise denetime tabi olacak. Yani şeffaflık
ilkesi.
OHAL komisyonunun iş yükü daha şimdiden on binlerle ifade
ediliyor.
Düşünün bana gelen yüzlerce mektup var ve hepsinde de “FETÖ
mağduruyum, haksız yere işimden oldum. FETÖ ile hiçbir iltisakım
yok. Çocuklarım ve ailem perişan hâlde” yazıyor genel hatlarıyla.
Tabii sayfalarca belge, görüntü gönderenlerin sayısı hiç de az
değil. Tüm bunları okuyup, hepsinden teker teker söz etmek ve
durumlarını yazmak artık imkânsız hâle geldi.
Hakikaten ilk başlarda bana gönderilen mektupları ve iletilen
mağduriyetleri elimden geldiğince belgelerine varıncaya kadar
okumaya çalıştım. Bunlardan bazılarına köşemde de yer verdim ama
artık bir süredir pes ettim. Çünkü dediğim gibi ekleri onlarca
sayfa olan yüzlerce mektubu okuyup özetleyip yayınlamak artık benim
harcım değil tek başına. Kaldı ki yayınlasam ne olacak diye
düşünmekteyim. Çünkü kapı duvar. Yazıyoruz lâkin hükûmet kanadından
ses seda çıkmıyor.