Çünkü Fetullah da tıpkı Papa Francis gibi bir Francisken.
Franciskenler kimdir ona bakalım. Geçmişte Cemaat dediğimiz, bugün kısaca FETÖ diye nitelediğimiz hastalıklı ve terörist yapıyla ne benzerliği var örneğin.
Konuya doğrudan giriyorum.
Papalar göreve geldiklerinde hemen geçmişte yaşamış azizlerden birinin adını alırlar. Gelenektir bu. 12 Mart 2013’de İtalyan asıllı Arjantinli Bergoglio, halefi Papa XVI. Benedictus'un yerine 266. Papa olarak seçilmişti.
Bergoglio Francis adını tercih etti. Herkes bu ismin Cizvit tarikatının kurucularından Franciscus Xaverius’tan mülhem olduğunu sandı ama yanılıyorlardı. Yeni Papa düzenlediği basın toplantısında bu adıyla Assisili Aziz Francis’e atıf yaptığını açıkladı.
Şimdi “Francis’in Yolu ve Franciskenler” adlı son derece de ilginç araştırmasını kitap olarak yayınlayan İbrahim Altay’ın bu konudaki bir makalesinden faydalanarak aktarıyorum. Francis’in kişiliğinin, eylemlerinin ve kurduğu “inanç” sisteminin geçmişte Cemaat adı verilen FETÖ örgütüne ne denli benzediğini hemen göreceksiniz.
PAPA FRANCİS’İ KİMİ ÖZELLİKLERİYLE HATIRLAYALIM ÖNCE
Hani bizim Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez’in “pahalı” arabasıyla onun kiraladığı “ucuz araba” paralel medyanın beş mevzularından biri olmuştu. Anladık ki “tevazu sahibi” bir din adamıydı. Din adamı dediğin zaten böyle olmalıydı. İyice köpürtülmüştü mesele.
Sadece bu değil. AIDS hastalarının ayaklarını yıkayıp öpen oydu, yoksullar için “yoksul kilise” isteyen de. Daha sonra mülteci sorununa dikkat çekmek için 12 mülteciye de Vatikan vatandaşlığı teklif edip onları götürmüştü.
Zaten görevine başlar başlamaz misyonunu 'eşitsizliğe karşı mücadele etmek ve yoksulların sesine kulak vermek' olarak tanımlamıştı.
En büyük hedeflerinden biri de “Mezhepler ve dinler arasında barış ve diyalog faaliyetleri”ni hızlandırmaktı. Bu cümle bize nereden tanıdık geliyor?