Dün gece Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ ile çok uzun bir konuşmam, daha doğrusu sohbetim oldu. Ümit Bey’le çok tartışırız, o zaman zaman bana ağır eleştiriler yöneltir, ben de ona ama aramızda her zaman bir diyalog zemini vardır. Çünkü Ümit Bey yarattığı imajın tersine çok kibar ve zarif bir insandır. Zaten diyaloğumuzun devam etmesinde bunun önemli bir etkisi var. Birkaç konu yazılmamak kaydıyla bende ama ÇOK ÖNEMLİ BAZI BAŞLIKLARI aşağıda sizlerle paylaşacağım.
Önce birkaç tespitimi yazayım izin verirseniz.
Ata İttifakı’nın adayı Sinan Oğan yüzde 5,17, İttifak ise yüzde 2,25 oy aldı. Bir büyük parti ile ittifak yapsalardı 8-10 milletvekili çıkarmaları işten değildi.
İkinci tura Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ile Millet İttifakı adayı Kemal Kılıçdaroğlu kalınca Sinan Oğan’a giden oyların kime yöneleceği tartışmanın odağına oturdu. Sinan Oğan bu konuda ağırdan alıyor ama o da biliyor oyların ana kaynaklarının kendisine ait olmadığını. Zaten gençlerle yaptığı kapalı toplantıda “Kitle benim değil ki, şuraya verin diyeyim de gitsinler” mealinde bir söz söylemiş. Toplantıya katılan genç bir arkadaşımdan aldığım bilgi bu.
Kısaca Sinan Oğan’a verilen oyların yarısı Muharrem İnce’den geldi. Diğer yarısı da zaten Ata İttifakı’nın oyları. İçinde belki İYİ Parti, MHP, AK Parti oyları da vardır.
Sinan Oğan şimdi Kemal Kılıçdaroğlu ile flört etmenin kapılarını aralamaya çalışıyor. Ama unuttuğu bir şey var. Kendisine yönelen Muharrem İnce oyları, aslında CHP’nin Atatürkçü çizgiden çıkması, Kılıçdaroğlu’nun partideki tüm Atatürkçüleri tasfiye etmesi, PKK’nın siyasal uzantısı HDP ve FETÖ’cülerle kurulan sıkı ilişkiler, FETÖ’cülerin milletvekili adayı gösterilmesi gibi etkenlerle CHP’ye oy veren seçmenlerden gelmekteydi.