Ama tepenin tası atıyor.
Sinirlerini zor zapt ediyorsun, bu belli. Genç
adamın göğsünü sağ elinle ittire
ittire konuşup,
güya “ikna” etmeye çalışıyorsun. Esnaf
ikna olmuyor işte, zorla mı? O vakit hakaretler devreye
giriyor:
“Ukalalık
etme”
“Boş beyinlisin,
boş”
Gitmeden önce de
suratına birkaç kez
tokat atıyorsun.
Ne bu?
Mafyacılık mı oynuyorsun? Racon
mu kesiyorsun?
Sorsan “Bir Ağabey,
baba gibi okşadım” der.
Ama tipik bir kabadayı
imitasyonu. Elle temas, göğsünü ittirme, tacizci bir üslupla
konuşma ve tokatlayıp giderken de hakaret etme.
Godfather filminden fırlamış bir karakter
diyeceğim ama baktım onlara da uymuyor. Filmde görürüz, herkes
racon keser, başta Don Corleone. Ama
onların bile bir adabımuaşereti vardır.
Kimse “Bu kadarını
beklemiyordum” demesin, çünkü formel
kabadayılık, yapaylık, hesapçılık ve samimiyetsizlik radarı
olanların kolaylıkla teşhis edebileceği bir karakter
bu.
Bir ilçenin belediye başkanı
olmasına rağmen hakkında tehdit ve hakaretten 5 dava
açılmış, adamlarıyla karakol basıp polis dövmüş birinin,
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı olması hâlinde neler
yaşayacağımıza dair belli belirsiz de olsa ipucu vermesi esasında
hepimize bir işaretti.
31 Mart’ta bu işareti, yani
ipucunu kavrayamadık tam manasıyla.
Şimdi bize yaptığı iyiliği
düşünsenize.
Ekrem
Bey, hakkındaki belirsizliği ortadan
kaldırmak için İstanbullulara kendi kişiliğiyle
ilgili olarak bu
tarzda fragmanlar yayınlıyor
artık.
Bir süredir yapıyor bunu.