Fuat Uğur Türkiye Gazetesi

TRT çöküşün eşiğinde… Sorumlusu kim?

Brahms’ı sever misiniz? İngrid Bergman, Antony Perkins ve Yves Montand’ın rol aldığı o unutulmaz filmin adı değil kastettiğim. Sizi bilmem ama ben Brahms’ı gerçekten severim. Bu yüzden de dün işe gelirken TRT...

19 Mayıs 2016 | 3.313 okunma

Brahms’ı sever misiniz?
İngrid Bergman, Antony Perkins ve Yves Montand’ın rol aldığı o unutulmaz filmin adı değil kastettiğim.
Sizi bilmem ama ben Brahms’ı gerçekten severim. Bu yüzden de dün işe gelirken TRT 3 radyoda dinlediklerimden çok etkilendim. Sabah programlarından birinde, Johannes Brahms’ın tutkunu olduğum 3. Senfonisinin 3. bölümünü yayınlamadan önce müthiş bir sürpriz vardı. Program sunucuları Brahms’ın 1897 yılında, yani bundan 120 yıl önce kaydedilen sesini dinlettiler. Ardından da yine Brahms’ın bizzat yönettiği iki valsini. Müziğin sesi cızırtılar arasında geliyordu ama inanılmazdı.
Böyle bir sürprizi insana ancak TRT yaşatabilir… Nida Tüfekçi’nin derlediği unutulmuş bir türküyü, Hafız Burhan’ın ya da Münir Nurettin Selçuk’un konser kayıtlarını TRT’den dinlersiniz.
Bu yüzden kültür hayatını zenginleştiren her şeyi TRT radyolarından ve ekranlarından bulmayı ümit ederiz. Örneğin bir yer altı şehrinin ilginç görüntülerini, bilinmeyen farklı bir kültürün izlerini TRT radyolarından ve ekranlarından izleriz. Buz patenini oradan sevmişizdir, kayak yarışmalarına aşinalığımız da TRT’dendir. Eli yüzü düzgün diziler orada yayınlanır ya da TRT finansman sağlayarak senaryolar sipariş eder ve sinema filmlerine sponsor olur. Kültür sohbetleri, Ramazan programları, Muharrem ayında Alevi inanç ve kültürüyle ilgili programları sadece TRT’de izleme imkânımız vardır.
TRT Türk Halk Müziği ve Türk Sanat Müziği’nde bir okuldur. En iyi sesler hâlâ oradan yetişir. Dolayısıyla müzik programları sahicidir, kalitelidir ve Türk müziği bu kurum sayesinde soluk alır.
Tüm bu alanlardaki yayıncılık reklam, para ve dolayısıyla kâr getirmese de TRT yapmak zorundadır. Çünkü bir kamu kuruluşudur.
Ancak son 20-30 yıldır artan bir ivmeyle şöyle bir kampanya yürütüldü:
“TRT halkın kanını emiyor, kamu parasını har vurup harman savuruyor ve üstelik zarar ediyor.”
TRT ve dolayısıyla hükümet de bu kampanyanın öylesine tesiri altında kaldı ki herkes gözünü TRT’ye elektrik faturalarından aktarılan paya, TRT’nin reytinglerdeki yerine, aldığı reklamlara dikti. Yazdıkça yazdılar.
Bu arada “Tamam kardeşim TRT’de pek çok sorun mevcut. Fazla adam çalışıyor, atıl olan departmanlar var filan da bir kamu kurumundan söz ediyoruz sonuçta. Ne reytingi, ne kârı? Karakoldan, devlet okulundan kâr bekliyor musunuz?” diyenlerin sesi işitilmedi bile bu gürültü arasında

YAZININ DEVAMI

YAZARIN DİĞER YAZILARI
GÜÇLÜ DEĞİLSEN ÖL! Kanuni ve Safiye Sultan’ın vahşi düzeni 17 Ocak 2025 | 1.588 Okunma Tiyatroda 9 yıl bekledi, yalnızca aslan rolü istedi, kükremek için! Vermediler, canına kıydı… 15 Ocak 2025 | 3.047 Okunma “Dilan Polat bile kurtuldu, yakında her şey unutulur” diyormuş… 13 Ocak 2025 | 2.488 Okunma Oyunculuk ajanslarında yaşananlar… Bir taciz hikâyesi ve ünlü bir ismin gözyaşları 11 Ocak 2025 | 3.203 Okunma Rekabet Kurulu’ndan oyunculuk ajanslarına soruşturma ve “İş”e dönüştürülen özel hayatlar 09 Ocak 2025 | 8.591 Okunma