Donald Trump,
Hollanda Başbakanı Mark Rutte ile
buluşması sırasında “Türkiye’ye yaptırım uygulayacak
mısınız?” sorusuna “Hayır şu anda ona
bakmıyoruz, biraz karışık bir durum” diye
cevaplayıp Obama döneminde Türkiye’ye yapılan
haksızlığı yine net ifadelerle anlattı.
Trump “Durum
karışık” derken oynanan oyunun farkında. Sebebini
aşağıda anlatacağım.
Durum Türkiye açısından daha da
karışık.
S-400 ve F-35’ler, Doğu
Akdeniz’deki egemenlik alanlarımızda sondaj yapan 4 gemimiz,
Yunanistan’ın tehditleri, Kandil’deki Pençe Harekâtı, PKK’nın
değişen taktiği ve Erbil’deki diplomatlarımıza saldırı, Fırat’ın
Doğusu’ndaki hareketlenmeler vs. vs...
Bu kadar ağır sorunlara rağmen
Türkiye DİMDİK ayakta. Çünkü kendine güveniyor.
Kitabını yazdıktan sonra linç
edilip hayatı karartılan Amerikalı araştırmacı John
Coleman’ın kitabının adında ifade ettiği
gibi 300’LER KOMİTESİ mi dersiniz,
500’ler Hiyerarşisi mi bilemem ama ABD’nin Trump’ı
kontrol etmekte zorlanan DERİN YAPILANMASI, Türkiye’nin
sıraladığımız konulardaki “SAKİN
KARARLILIĞI” karşısında da ne yapacağını hesap
ediyor. İleriye yönelik yaptıkları
projeksiyonlarda cevabını aradıkları ilk soru
şu:
“Yunanistan, Kıbrıs Rum
Kesimi, Mısır, İsrail, PKK hep birlikte Türkiye’ye saldırırlarsa
durum ne olur? Daha doğrusu Türkiye’nin mevcut
askerî gücü ve
millî kararlılığı, asıl müttefikimiz olan
ülkelere ne kadar zarar
verir? Dahası İncirlik ve Kürecik
üsleri ne olur?”
TRUMP’A
YAPTIRIM UYGULATIP BİR TAŞLA İKİ KUŞ
VURMAK