Haber şuydu:
“Uşak merkeze bağlı Kayaağıl Köyü'ndeki İtecik Dağı'nın 1200 metre
yüksekliğindeki zirvesinde açan koruma altındaki İtecik lalelerini
koparmanın cezası cep yakıyor.”
Son iki yıldır Uşak Doğa Koruma ve Millî Parklar Şube Müdürlüğü
tarafından kurulan 16 kişilik ekiple korumaya alınan İtecik
lalelerini koparmanın cezası 41 bin liraya kadar çıkıyormuş.
Geçen ay bir haber daha vardı.
Samsun’un İlkadım ilçesinde nesli tehlike altında bulunan yabani
orkideyi (salep) izinsiz toplayan bir kişi yakalandı. Zanlının
otomobilinin bagajındaki aramada, poşet içinde 822 yabani orkide
bulundu. Jandarma ekipleri, durumu Orman ve Su İşleri Bakanlığı 11.
Bölge Müdürlüğü ilgililerine iletti. Ekipler, zanlıya 40 bin 913
lira para cezası verdi, bitkilere ise el koydu.
Türkiye’nin endemik bitki örtüsünün asıl "müşterileri" aslında yurt
dışından. Sadece bitkilerimiz değil, vahşi yaban hayatımız da
yabancıların tasallutu altında ve doğal hazinelerimiz yıllardan
beri yurt dışına kaçırılıyor. Hem de öyle böyle değil, hamuduyla
götürüyorlar.
Türkiye’de son 7 yılda 55 vaka tespit edildi. Bunlara biyokaçakçı
deniyor. Biyokaçakçıların en çok dadandığı bölgeler Doğu Karadeniz,
Doğu ve Güneydoğu Anadolu ile Güney Anadolu.
Ancak yakalananlar buzdağının görünen yüzü.
Doğa Koruma ve Millî Parklar Genel Müdürlüğü verilerine göre turist
kılığında yabancı adamlar ve kadınlar “doğa sevgisi” adı altında
endemik bitki örtümüzü, zengin canlı türlerini talan ediyorlar.
İsveç, Danimarka, Fransa, Macaristan, Japonya, Hollanda, İsrail
gibi ülkelerden gelen yabancı uyruklu kişilerin genellikle bitki
türlerini; Çek Cumhuriyeti, Rusya, Almanya gibi ülkelerden
gelenlerin ise kelebek, kuş ve diğer böcek türleri ile sürüngen
türlerini kaçırdıkları ortaya çıktı.