Millî Savunma Bakanı Hulûsi Akar önceki günkü Mersin’deki PKK saldırısının Suriye’deki terör unsurlarınca organize edildiğini söyledi ve “Yeri, zamanı geldiğinde bu saldırıyı yapanların altyapısına, üstyapısına mutlaka gereği yapılacaktır” dedi.
Soru şu:
Mersin’deki terör saldırısının, Ege adalarına askerî yığınak yapan Yunanistan’ın bizi tahrik etmeye çalışmasıyla bir bağlantısının olmadığını söyleyebilir miyiz?
Ne alaka değil mi? Hâlbuki çok alaka.
Saldırının altyapısı malum Kandil. Bakan Akar aynı şeyi mi kastetti bilmiyorum ama ÜST YAPISININ kim olduğu da belli; Amerika Birleşik Devletleri. Yatağımızdaki düşman! Uyuduğumuz anda sırtımızdan hançerlemek için bıçakları biliyor. Tetikçileri Suriye’de PKK-YPG, DEAŞ, bölgede İsrail, Batı’da Yunanistan ve başındaki Miçotakis, kuzeyde de Ukrayna ve başındaki Zelenskiy.
ABD ve Batı’daki müttefiklerinin ve Orta Doğu’daki bir numaralı partneri İsrail’in Türkiye’nin merkezinde olduğu coğrafyada İKİ HEDEFİ var:
1-Suriye’nin kuzeyinde bir PKK-YPG devleti kurdurmak.
2-KKTC’yi ilhak ederek Türkiye’yi Doğu Akdeniz’deki hidrokarbon yataklarından uzak tutmak.
Bu iki hedefi kesinlikle unutmamak ve tüm oyunumuzu bunun üzerine kurmak zorundayız.
Dolayısıyla Yunanistan’ın Lozan gereği gayriaskerî statüdeki 12 adaya yıllardır askerî yığınak yapması karşısında “adaların egemenliği” tartışmasını açarak konuyu Birleşmiş Milletler gündemine taşımamız ve sonuç alamadığımız takdirde askerî müdahalede bulunmamız anamızın ak sütü kadar helal olmakla birlikte şu anda bunu ertelememiz gerektiği de ortada. Çünkü AB’nin dünkü aptalca skandal açıklamalarından, dünya medyasındaki açık tarafgirlikten anladığımız kadarıyla biz ne kadar haklı olsak da haklı çıkan hep Yunanistan olacak.
ABD VE BATI TÜRKİYE’Yİ DÜŞÜK YOĞUNLUKLU SAVAŞLA TEST ETMEK NİYETİNDE
Bizi oraya çekerek askerî gücümüzü test etmek, enerjimizi ve askerî mühimmatımızı sınayıp tüketmek. Öyle ki sonuçta Türkiye’nin Suriye’deki PKK-YPG oluşumunu yok etmeye yönelik gücü kalmasın. Bu arada Yunanistan zayiat vermiş, askerleri ölmüş, adalardaki halkı telef olmuş ve sivil ölümler yaşanmış umurlarında değil. Sonunda tarihin 100 yılda bir tekerrür ettiği Yunanistan’da Konstantin Miçotakis, Eleftherios Venizelos olmaya yemin etmiş görünüyor. Ülkesi borç batağında, ayakta kalması için halkını feda etmesi gerektiğine inandırılmış bu basiretsiz ve çapsız Başbakan var ortada.