Önceki günkü yazının başlığı
buydu.
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın
işaret ettiği üzere Kadıköy, Çankaya, Şişli,
Beşiktaş gibi ilçelerdeki ağırlıklı kesimin Türkiye’nin
kaymağını yediğini yapılan bilimsel çalışmalarla doğrulayarak
yazdık. İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi öğretim
üyelerinden Prof. Dr. Murat Şeker yapmıştı 959 mahallede
bu çalışmayı.
Tabii ki söz konusu bölgelerde
yaşayan herkes kremadan pay almıyordu. Bunu ayrıca
belirtmeye gerek yoktu.
“AKP’li
fırıldaklar” da hemen benzer başlıkla bir yazı döktürüp bu
kesimlerden dostlarına şirin gözükme yazısı kaleme
aldılar. Erdoğan’ın dillendirdiği bölgelerde yaşayan ağırlıklı
kesimin Türkiye’nin en çok üreten ve en çok vergi veren
kesim olduğuna dikkat çekerek böylesine
“Ayrıştırıcı” bir söylemi yadırgadıklarını ifade
ettiler.
Ne kadar
naif.
1- En çok üreten ama yeterince ve
dünya standartlarında üretemeyen, bunu 90 yılda başaramayıp suçunu
15 yıldır hükûmet olan AK Parti’ye atan onlar.
2- En çok vergi veren onlar ama
en çok kazandıkları için bu vergiyi ödedikleri,
hatta çok az ödedikleri unutulan
onlar.
3- Son 15 yılda yüzde 500
gelirlerini artıran ve buna rağmen sabah-akşam Erdoğan’a nefret
kusan onlar.
4- Son 15 yılda Türkiye’nin
çoğunluğunun içinden çıkan iş adamlarından ve üretici sektörlerin
temsilcilerinden tiksintiyle söz edip “İktidar eliyle
zengin oldular” çamurunu atanlar da onlar. Sanki kendileri
iktidar ve bürokrasi eliyle hep birlikte zengin olmamışlar, ülkenin
köşebaşlarını tutmamışlar gibi.
5- İlk 500 firmaya bakıldığında
da ağırlıklı olarak (yüzde 85 oranında) onları görürüz. Bazıları
“Ben de 500 içindeyim umreye gidiyorum” filan
yazmış. Zahmet etmiş, yazının özüne baksın.
Kısaca Cumhuriyet
döneminin Kemalist elitistleri, eğitim hakkını da zenginlikleri de
ele geçirdiler ama bunun hakkını verip ülkemizi son 90
yılda gelişmiş ülkeler sıralamasına sokamadılar. Onların tüm
dirençlerine rağmen şu anda G-20 toplantısında bulunan nefret
ettikleri Tayyip Erdoğan başardı
bunu.
Kavga da buradan çıkıyor hepsi
bu.