Geçmişte Ergenekon’u dizayn eden akıl, onu tasfiye edecek paralel yapı elemanlarını da yine bizzat onun eliyle devletin tüm kademelerine yerleştirdi. Ergenekon örgütü, kendilerini mahkemelerde çoğu uyduruk delillerle yargılatacak gücü iktidarın içine soktuklarını anladığında iş işten geçmişti. Bir zamanlar onlara “vesayeti” altın tepside sunan, şımarıklıklarını ve güç gösterilerini sırtlarını okşayıp “anlayışlı” bir gülümsemeyle izleyen üst aklın pışpışlamasına o denli alışmışlardı ki bu iktidarı kaybedecekleri akıllarının ucuna bile gelmiyordu. Devlet ve ülke onlardan soruluyordu. Ülkenin kaderi Genelkurmay’ın yanıp sönen ışıklarıyla tayin ediliyor, medyası o ışıkların etrafında dönen pervane böceklerini andırıyordu.
Cemaatin bu örgütlenmeler neticesinde yetiştirip ortaya saldığı GG (Gold Generation-Altın Nesil) ile eliyle palazlandırılan Paralel Yapı, 2008 tarihinden itibaren açılan Ergenekon, Balyoz, Askerî Casusluk vb. davalarla ordu, emniyet ve yargı bürokrasisindeki ulusalcı taifenin önemli kısmını tasfiye etti.
Sıranın hükümete geldiğine dair talimatla yeniden yapılandırıldılar.
7 Şubat’la başlayan, 17-25 Aralık’la devam eden darbe sürecinin anlamı bu.
PARALEL YAPI NEDEN BELİNİ DOĞRULTAMAZ?
Ama başarısız oldular. Şimdi onlar tasfiye ediliyorlar.
Ortak kanaate göre bu yapı artık belini doğrultamaz.
Çünkü;
a)Deşifre oldular
b)Yanıldılar ve dağıtılıyorlar.
c)Finansal kaynakları da yavaş yavaş kurumaya başladı.
d)Evvelden hakkında konuşulurken destur çekilen Fethullah Gülen, şu anda ismiyle kitlelerin nezdinde önemsizleşen ve alay edilen biri hâline geldi.
e) Kadrolarının bir kısmı tasfiye edildi ve bu konudaki devlet kararlılığı sürüyor.
f) En mühimi de itibarları sıfırlandı.