“Ne bu şimdi?” diyeceksiniz değil mi?
Merak etmeyin, çok net bir açıklaması var. Bizzat Zafer Partisi Genel Başkanı sıfatıyla, kurulduğu günden beri sığınmacılar üzerinden kışkırtıcılık yapan Ümit Özdağ’ın bana söylediklerinden yola çıkılarak atılmış bir başlık bu.
Malum, ülkemizde adeta bir lağım patlaması gibi tezahür etmeye başlayan göçmen-sığınmacı-Arap düşmanlığının baş körükleyicisi Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ…
Kendisiyle en baştan itibaren olumlu bir diyalog kurmaya çabaladım. Sığınmacılar konusunda haklı olduğu yanlar vardı ve onları da yazdım (*). Ama saatler süren her sohbetimizde kendisine “Bu yalan haberlerle insanları sığınmacılar üzerinden kışkırtmayın Ümit Bey, bumerang gibi bir gün size döner, ülkeyi kargaşa ortamına sürükler” deyip durdum. Allah var, kibar insan, konuşmalarımızda hiç edebini bozmadı. Lâkin ortada karanlık bir yan ve problem var.
O DİYALOĞUN YAYINLAMADIĞIM KISMI
İşte o yukarıdaki yazıya dönüşen son konuşmamızda Suriyeli mültecilerin ülkelerine döndürülmesi için eski DSP’li Bakan Şükrü Sina Gürel’i bir heyetle Şam’a göndereceğini, (Bu arada küçük bir not: Heyet gitti ama Şam rejimi bu heyeti geri çevirdi) gidiş ve gelişlerinde de Dışişleri Bakanlığı’na tüm ayrıntıları bilgi olarak aktaracaklarını söyledi. Ben de “Çok güzel haber Ümit Bey, bunu yapın ve sizi tüm kalbimizle destekleyelim” dedim. Arkasından anlattıklarından da cesaret alarak, “Ama siz de çok sert, insanları rencide eden ve ırkçılıkla suçlanmanıza sebep olacak sözler ettiniz, eylemlerde bulundunuz, bulunuyorsunuz” dedim. Cevabı şöyleydi: