Hiç bilmediğiniz bir yeri keşfetmek kadar güzel bir şey daha
yoktur herhalde. Son günlerde kiminle konuşsam; kafa dinlemek,
doğayla baş başa kalmak, sakin birkaç gün geçirmek, her tür
negatiflikten arınmak için Kaz Dağları'na gidiyor. Oranın kusursuz
ve bol oksijenli tabiatıyla insan her türlü stresten arınıyor,
yenileniyor, huzur buluyormuş. Aynı zamanda da bir çok kişi Kaz
Dağları'nda bağımlılıklarından da kurtuluyor. Nasıl mı? John
Travolta Kylie Minoque, Kirstie Alley, Lisa Maria Presley ve Juliet
Lewis gibi çok sayıda dünya starını madde ve alkol bağımlılığından
kurtaran ilaçsız eğitim ve rehberlik programı Narconon, ülkemizde
Edremit Kaz Dağları'nda bulunan Kurtuluş Vakfı'nda uygulanıyormuş.
Programa katılanlar; Kaz Dağları'nın eşsiz doğası ve havası içinde
spor yapıyorlar, geziyorlar, eğitim ve rehabilite programlarından
geçiyorlar. Rakamlar ise gerçekten ümit verici. Bugüne kadar
programa katılanların 36'sı dokuz ay içinde uyuşturucu
bağımlığından kurtulmuş, 14'ü ise halen destek almayı
sürdürüyormuş. Söz konusu program kapsamında tıbbi ilaçlar
kesinlikle kullanılmıyor. Bu sayının binlere, 10 binlere çıkması
dileğiyle..
Köy kahvesinde gözleme yiyin
Kaz Dağları'na uçakla Edremit'ten ulaşıyorsunuz. Köy kahvesi,
Nurşen Abla'nın Yeri, Mıhlı Şelalesi ve Kekik'i görmeden kesinlikle
dönmeyin. Köy kahvesindeki çınar ve çam ağaçları altında gözleme
yemek adet haline gelmiş. Kekik'in kahvaltısının çok zengin
olduğunu söylemeden geçemeyeceğim. Ayrıca vejeteryanları da
düşünmüşler. Bölgede bulunan Tahtakuşlar Etnografya Müzesi, 1994
yılında UNESCO ödülüne layık görülmüş. Müzede, yörük kültürünün
gündelik kullanım objeleri ve Kaz Dağları'nın bitkileri
sergileniyor. Dünyada sadece Kaz Dağları'nda yetişen 21 bitki
türünden biri olan Kazdağı Köknarı'nın kozalaklarını da buradan
alabilirsiniz.
'Jetfoil'le uçalım seabob'la yunus olalım'
2018 yazı, deniz sporları ve deniz oyuncakları anlamında çağ
atlamış durumda. Sahillerde yeni heyecan peşinde koşanların farklı
farklı oyuncaklarla gezdiğini görüyoruz. Geçtiğimiz günlerde bu
oyuncaklardan seabob'u test etmek için ben de X Beach'teydim.
Seabob'a sualtı jet-skisi de denilebilir; hem suyun üzerinde, hem
derinlerde gezebiliyorsunuz. Gelelim diğer oyuncaklara... Son
günlerde magazin basında da gördüğümüz tuhaf bir alet var; iki
kızak üzerinde duran bir bisiklet. Bisiklet sporu ve denizi
birleştiren Schiller S1-C'nin fiyatı 6 bin dolarmış. Geçen yıl
hayatımıza giren jetfoil yani elektrik motorlu boardlar, denizin
üzerinde uçmanıza sebep oluyor. Board'un üzerinde uçarken
elinizdeki kumandayla ona yön veriyorsunuz. Hammocraft ise bence en
güzel yenilik; kanoya monte edilen hamak, denizin ortasında keyif
yapmanızı sağlıyor. Artık insanlar birbirine 'Gel bananaya,
hamburgere binelim' değil de, 'Jetfoil'le uçalım, seabob'la yunus
olalım, koyda hamağımızı açalım' diyor.