Beyazperdede maalesef bir süredir gişesi garanti olarak görülen, vefat etmiş ünlülerin hayat hikayesi ya da gerçek yaşanmış olaylar sömürüsü var. Bu bahsettiğime en son geçtiğimiz günlerde vizyona giren 'Bandırma Füze Kulübü' filmi eklendi. Film; tüm dünyada uzayla ilgili merakın tavan yaptığı bir dönemde, bir grup liselinin karşılaştıkları engellere rağmen hayallerinin peşinde koşmasıyla ilk Türk füzesini uzaya gönderme hayalini gerçekleştirmelerini anlatıyor. Gerçek bir olaydan yola çıkarak çekilen yapım, ilk haftasında sadece 25 bin 973 kişi tarafından izlenerek Bandırma Füze fiyaskosu olarak tarihe geçti. İki haftada toplamda 75 bin 543 kişi tarafından izlenerek de her gerçek hikayenin aslında başarılı olmadığını gösterdi. Peki bu film neden gişede battı dersiniz?
1- Yapım şirketi bu tür filmlerde kullandığı klişeyi bu sefer
iyi kullanamadığı için. Nedir bu klişe? Melodram öğesinin zirvede
olması, yani 'Bandırma Füze Kulübü'nde duygu sömürüsü eksik,
dolayısıyla seyirciyi diğer filmlerde olduğu gibi iyi
ağlatamıyor.
2- İddia ettiği gerçek kişi ve olayları temel almasına rağmen
gerçeklere sadık kalmadığı için filmin inandırıcılığı yok.
3- Yaratıcılar 'Gerçek hikayeye dayalı' ifadesini sadece pazarlama
amacıyla kullandıkları için, kurgusal dokunuşların gerçeküstü
sahnelere dönüşmesi bünyelerde antipati oluşturuyor.
4-Fragmanda "...'nın yapımcılarından" yazıyorsa, o film Z
Kuşağı'nda tereddüt oluşturup gişeyi olumsuz etki edecektir.
Yapımcı ismi öndeyse, orada filmin konusundan öte başka bir konu
vardır.
5- Hatırlayacaksınız Türk sinemasında 1 TL skandalı gündeme
gelmişti, aynı yapımcı bir filmin gişe rakamını yükseltmek için
biletleri 1 TL'den satışa çıkarmıştı. 1 TL skandalını duyuran Box
Office Türkiye sitesi, filmin dağıtımcısının ilettiği izleyici
sayısını gişe rakamına yansıtmadıklarını da açıklamıştı. Konuyla
ilgili berbat bir açıklama da yapılmıştı; filmin kostümlerini
hazırlayan firmanın biletleri 1 TL'den aldığı söylenmişti. Peki
tanıdıklar veya gruplar için keyfe göre promosyon yapılabilir mi? O
zaman herkes film çekip kendi biletlerini alarak gişe rekortmeni
olabilir, öyle değil mi? Yapımcı daha önce filmine yaptığı toplu
bilet alımını bu kez yapmak istememiş, halbuki eşine dostuna rica
etse, biletlerin toplu satışını yine gerçekleştirebilirdi.
Öte yandan Ömer Faruk Sorak imzalı yapımda iki ana karakteri Alina
Boz ve Deniz Can Aktaş canlandırıyor, yönetmen de oyuncular da
muhteşem iş ortaya çıkarmış. Kısacası sorun; gerçek hikaye
sömürüsü, pazarlaması ve klişeler.