Resmi rakamlara göre tam 2 milyon kişi bayram tatili için
Bodrum'u tercih etmiş. Bu rekor rakam hafızalarda iyi mi, kötü mü
yer etmeli; birçok yönüyle tartışılmalı. İlki, Bodrum bu kadar
insanı kaldırabilir mi? Nitekim kaldırmadı, kaldıramadı. Ne evler,
ne oteller, ne de yollar yetti; insanlar sokağa döküldü.
İstanbul'un trafiğinden, kalabalığından, stresinden uzaklaşmak
isteyenler yine aynı kalabalıkla, aynı trafikle, stresle Bodrum'da
boğuştular. Şehirde birbirini sürekli gören insanlar daha hiç
özlemeye fırsat kalmadan omuzları birbirine çarpışarak karşılaştı.
Sahiller o kadar kalabalık ki; değil şezlong, üzerine havlu
serilecek kum bile bulmak mümkün değildi. Peki bütün bir yılın
stresini ve yorgunluğunu atmaya çalışmak bu muydu? Yolda
yürüyememek, hiçbir mekanda yer bulamamak, evine, oteline iki
saatte ulaşmak, sokaklarda, şezlongta, arabada, çadırda yatmak. Bu
soruya 2 milyonun yarısı 'Hayır' diyecektir, diğer yarısı ise
'Evet' deyip dönüş yolunda küfürleri birbiri arkasına
sıralayacaktır.
ARABALAR OTEL OLDU
Bayram boyunca sabah yürüyüşlerinde 2 milyonun Bodrum'a fazla
geldiğinin resmini fotoğrafladım ki sizlerle paylaşabileyim.
Sahillerde şezlonglarında, arabada uyuyanlara ve çadırda kalanlara
tanık oldum. Çadırda kalanlar, otelde kalan birçok kişiye göre
şanslıydı. Bodrum Kumbahçe plajında denize nazır çadırlarını
kurmuşlar, geceyi macera ruhlu geçiriyorlardı. Son model
arabalarında uyuyanlar da vardı; sosyal medyalarına baksanız happy
hour'larda eğleniyorlar ama akşam arabada uyuyorlardı. Yine 'Değdi
mi?' sorusunu sormadan edemiyorum. İçimi acıtan da çöplerdi.
Yerdeki çöpler almış başını gidiyordu. Diğer yandan Bodrumlular'la
konuşunca tatilcilere 'Gelmeyin' uyarısı yaptıklarını öğrendim.
İstanbul'dakiler ise trafiğin yoğun olmadığı halini sürekli
paylaşıp 'Aman dönmeyin' diyordu. Bodrumlular'ın açıklaması
şöyleydi: 'Doluyuz, yer yok, gelmeyin, kapattık. Haa illa
gelecekseniz de yerlere çöplerinizi atmayın, sokak hayvanlarımıza
iyi bakın, yolda yürürken birine çarparsanız 'Af edersiniz' demeyi
bilin, begonvillerimizi kopartıp kafanıza taç yapmayın, dolu diye
mekana alınmadığınız zaman güvenliklerimizi dövmeyin.' Aslında
akıllı olmayan cep telefonları tekrardan popüler olsa, bu akın akın
insan selinin tek bir yere odaklanması son bulacak. Bu da bu
bayramın dileği olsun.