Ne mutlu ki ülkemiz, son yıllarda düzenlediği önemli ve
prestijli organizasyonlarla sporun merkezi haline geliyor.
Geçtiğimiz günlerde Marmaris'te gerçekleşen FIA Dünya Ralli
Şampiyonası'nın (WRC)
11'inci yarışı olan Türkiye Rallisi, buna en güzel örnek.
Bu rallinin ülkemizde yapılıyor olmasının değeri çok büyük. Öyle
dev bir organizasyon ki; ben de görmeden, yaşamadan inanın farkında
değildim. O yüzden ısrarla 'Daha çok sahip çıkılmayı ve teşvik
edilmeyi hak ediyor' diyorum.
Bir kere takvimde yer almak, ülkemiz için uluslararası bir prestij
kaynağı ve müthiş bir vizyon. Ayrıca çok ciddi oranda da ülke
tanıtımına destek sağlıyor, bu sene sadece ralli için 70 bin turist
gelmiş. 19 ülkeden gelen 102 sporcuyu söylemedim bile daha. İşte
tüm bunlar için en büyük takdiri ve teşekkürü Türkiye Otomobil
Sporları Federasyonu (TOSFED)
Onursal Başkanı Serkan Yazıcı hak ediyor. Nefes kesen yarışlar,
onun sayesinde ülkemize en güzel hediye.
Gelelim bu yılki yarışların nasıl geçtiğine... FIA Dünya Ralli
Şampiyonası'nın (WRC) 11'inci yarışı olan Türkiye Rallisi, 19
ülkeden 102 sporcu katılımıyla tarihinin en unutulmaz yarışlarına
sahne oldu bu yıl. Yalan değil, kimsenin tahmini tutmadı,
sürprizlerle doluydu.
TANAK'LILARA ALKIŞ
İlk gün Ula etabındayız, dağın tepesi telefon falan çekmiyor;
VIP alanda diğer ülkelerin taraftarlarıyla beraber arabaların
geçmesini bekliyoruz. Start veriliyor, arabalar sırayla tozu dumana
katarak geçip gidiyor.
VIP alanda bir coşku yaşanıyor, alkış kopuyor. 'Ne oluyor?'
diyorum, "Tanak geçiyor' diye çığlık atıyorlar. Neredeyse tüm
ülkesi, Estonyalı Ott Tanak'ı desteklemek için Marmaris'e gelmiş,
şahaneler. Tanak geçiyor geçmesine de, her yer toz duman, yine göz
gözü görmüyor.
O arada ülkemizdeki etapların çoğunun Avrupa etabıyla yarışacak
nitelikte olduğunu öğreniyorum. Öte yandan ralli için gelen
turistler de, pilotlar da etaplardaki panoramik görüntülere
bayılmışlar.
Zorlu virajlar, epik zıplamalar, sansasyonel kayışlar, adrenalin
tavan...
Hepsi bu yılki nefes kesen FIA Dünya Ralli Şampiyonası'nda
gerçekleşti işte. Tabii ki Sebastien Ogier, Esapekka Lappi, Andreas
Mikkelsen, Tanak gibi pilotları izlemiş olmak, benim gözümde en az
F1 kadar değerli.
Böylesine dev bir organizasyonun bu kadar başarılı ve kusursuz bir
şekilde hayata geçiyor olmasında TOSFED'in payı büyük. Tabii yeni
başkan Eren Üçlertoprağı'nın da.
Eren 35 yaşında, rallide birçok başarının sahibi olmuş, aynı
zamanda avukat. Genel kurulda 168 delegenin 109'unun oyunu alarak
TOSFED'in en genç başkanı seçilmiş. İşte bu ralli onun da ilk
sınavıydı ve o başarıyla verdi sınavını.
Uyumuyor, saatler öncesinden gelip etaplara bakıyor,
yardımcılarıyla oturup konuşuyor, tartışıyor, çözüyor...
En önemlisi, her şeyden haberi var. Gerçekten hiç kolay bir iş
başarmadılar; o yüzden bravo genç başkan.
Bu arada FIA Başkanı Jean Todt da 2019 WRC Türkiye Rallisi'ni takip
etmek için geçtiğimiz yıl olduğu gibi bu yıl da Marmaris'e geldi.
Sezon içerisinde yapılan uluslararası FIA organizasyonlarında dahi
nadir gördüğümüz başkan Todt, belli ki Marmaris'i ve Serkan
Yazıcı'yı çok seviyor. Dilerim bu yılki ralli diğer büyük
organizasyonların Türkiye'ye getirilmesinin önünü açar, F1
haberlerini de yakın zamanda alırız.
ÇEVRE DOSTU RALLİ
Ralli boyunca en heyecanlı ve gözlerinin içi parlayan isim de
TOSFED Başkanvekili Nisa Ersoy'du. Yarışı takip ederken "Eskiden o
koltukta oturan biri olarak ne hissediyorsun?" diye sorduğumda,
"Çok acayip bir duygu, bu çok başka bir tutku" dedi. Bu arada
rallide, geçen yıl 22.5 ton ambalaj atığı geri dönüşüme
kazandırmışlar; bu yıl daha da çevreci olacaklarını öğrendim.
Öyle güzel tesadüf ki; 15 Eylül Dünya Çevre Günü rallinin de son
günüydü.