Son dönemde bahis çetelerine karıştığı iddia edilen ünlü
isimlerin sayısı artarken, toplumun dikkatini bu konuya çeken bir
gerçek var: Herkes bir 'arkadaş kurbanı' mı, yoksa bu bir tercih
mi? Bağımlılıkların, özellikle de bahis gibi anlık hazlara dayalı
olanların, insanın iradesine saldırdığı doğru. Ancak işin en
çarpıcı kısmı, her bireyin bu yolda attığı adımları bir seçim
olarak görüp görmemesi. Bahis bağımlılığı yaşayan ünlüler haberlere
konu olan kişilerle sınırlı değil, dahası var. Herkesin ilginç bir
şekilde bir ilgisi merakı var bu işe. Onlara göre, kötü niyetli
çevreleri ve yanlış yönlendirmelerle bu dünyaya çekilmişler. Ancak
bu anlatı, gerçekte ne kadar doğru?
İradeyle hareket etmek, insanın en temel özelliklerinden biridir.
Her adımımızın bir sonucunun olduğu gerçeği, bahis gibi tehlikeli
bir alanda da geçerli. Dolayısıyla 'kurban' rolü, burada pek de
geçerli değil. Onlar da herkes gibi sonuçlarını bilerek bu dünyaya
adım atıyorlar. Bağımlılıkla başa çıkmak elbette zor. Ancak kişisel
iradenin rolünü unutmamak, bu mücadelede atılacak en önemli
adımlardan biri. Telefonda oyun oynar gibi oynuyorlar, kimse
anlamıyor sanıyorlar, rakamlar öyle yüksek ki...