"İklim kriziyle mücadele etmek, sadece lafta kalmamalı, eyleme
dönüşmeli" diyenleri yakından inceliyorum bir süredir. En çok iklim
krizinden bahsedenlerin pet şişe kullanması, iklim krizine en çok
kafa yorduğunu iddia edenlerin, aynı krizi körükleyen en büyük
etkenlerden birine olan bağımlılığı, inanılmaz seviyelere gelmiş
durumda. Bir yandan buzullar eriyor, ormanlar yanıyor, deniz
seviyesi yükseliyor diye feveran ediyoruz. Diğer yandan
marketlerden, bakkallardan, kafelerden aldığımız her su, her
meşrubat plastik şişelerde sunuluyor. Bu paradoks, sadece bireysel
tüketim alışkanlıklarımızla sınırlı değil.
Büyük şirketler, çevreci politikalarını gururla ilan ederken,
ürünlerini plastik ambalajlarda sunmaya devam ediyor. Bir yandan
iklim krizine dair alarm çanları hiç olmadığı kadar güçlü çalıyor,
diğer yandan ise nereye dönsek karşımıza çıkan pet şişelerle...