Araştırmalara göre birçok kişi; hem ruh halini, hem de
kişiliğini yansıtan otomobillere biniyormuş. Yani otomobiller,
sahiplerinin kim olduğu hakkında mesajlar veriyor. 4x4 cipler gücü
ve özgüveni temsil ederken, üstü açık arabalar özgün, yalın ve
özgürlüğüne düşkün kişileri işaret ediyor. Mercedes- Benz
tasarımcıları da, kullanıcıların yaşam tarzını en iyi şekilde
yansıtan ürünler tasarlıyor. Geçtiğimiz günlerde bu tasarımcıların
son harikası olan, üstü açık otomobil ailesinin yeni üyesi
Mercedes-Benz ESerisi Cabriolet'yi görmek için Cenevre'deydim.
Biz yoldayken bir Cabriolet, helikopterle dağın zirvesine
taşınmış.
ORAYA NASIL GELDİ!
Dört kişilik Cabriolet modeliyle dünyada 25'inci yılını kutlayan
Mercedes-Benz; yeni ESerisi Cabriolet modelini, her mevsim ve her
hava koşulunda kullanılabilecek şekilde tasarlamış. Rüzgarın
saçlarınızı uçurmasıyla mest olurken, 'Hasta olur muyum?' diye
düşünmenize hiç gerek yok. Marka, bunu sizin yerinize düşünmüş ve
ense bölgesi ısıtma sistemi AIRSCARF'ı yapmış. Bununla da kalmamış;
sıcakta deri koltuğa oturmanın zorluğunu yaşayanlar için güneşten
ısınmayan deri kullanılmış.
Aracın farları da son derece akıllı tasarlanmış. Farlar karşıdan
gelen arabaya göre yolu aydınlatırken, yol boyunca trafik kuralları
hız sınırlarıyla ilgili uyarılar ekrana geliyor. Diyelim ki; bir an
için daldınız ve şeridinizden çıktınız. Direksiyon öyle bir
titremeye başlıyor ki, bir daha gözlerinizi kapamanız mümkün değil!
Hemen yola konsantre olup tüm levhaları ezberlemeye
başlıyorsunuz.
Mercedes-Benz tasarımcıları, otomobillerin çekici ve havalı olması
gerektiğini söylüyor. Bu felsefeyi sadece otomobillerde değil,
modern lüks dünyasının tamamında uyguluyorlar.
Tasarımcısı, otomobili anlatırken adeta araçla aşk yaşıyordu.
"Bakın buralara ışık koyduk, şunu ekledik, bunu yeni tasarladık"
diye öyle güzel anlatıyordu ki, işini aşkla yapanlar nasıl böyle
tasarım harikaları yaratıyor, bir kez daha anladık.