Quentin Tarantino'nun 'Benim kült filmim, 'Ucuz Roman'a en yakın filmim olacak' diyerek beklentiyi çok yükselttiği 'Bir Zamanlar... Hollywood'da/ Once Upon A Time... In Hollywood' nihayet vizyonda. 1969'da altın çağının sonuna gelen...
Quentin Tarantino'nun 'Benim kült filmim, 'Ucuz Roman'a en yakın filmim olacak' diyerek beklentiyi çok yükselttiği 'Bir Zamanlar... Hollywood'da/ Once Upon A Time... In Hollywood' nihayet vizyonda. 1969'da altın çağının sonuna gelen Hollywood'da ve televizyonda yaşanan büyük değişiklik üzerine bir senaryo yazmaya koyulan Tarantino, aktör ve dublör iki kahramanının öyküsüne, renk katmak için dönemin en çok konuşulan cinayetini ortak etmiş. Manson çetesinin yaşadığı çiftliğe bir ziyaret, dövüş filmlerinin unutulmazı Bruce Lee için yazılan bölüm, film platolarında yaşanan ilginç sahneler, göndermeler ve mizah öyküyü renklendiriyor, iyi oyunculuk performansları izlettiriyor ama yine de tüm bunlar 'Bir Zamanlar Hollywood'da'yı başarılı bir film yapmaya yetmiyor. Pop komedi, western, Hollywood parodisi ve 60'ların, 70'lerin stüdyo sistemi gibi birçok konuyu ele alan filmin içinde iki ayrı film izliyoruz.
İlk 1.5 saatte 1969 Hollywood'unun genel durumu, sonra kahramanlarımızın kapı komşusu 'Sharon Tate'in dramı... Tarantino, bu filmle izleyicisini ters köşeye yatırıyor, yer yer de filmin bütününden farklı sahnelerle şaşırtıyor.
Filmin iç dünyasını seyirciye hissettirebilmek usta işidir. Tarantino bunu başarmış ancak film, hep eskilerle kıyaslandığından ve beklentinin çok yüksek olmasından dolayı biraz hayal kırıklığı yaratıyor. Her ne olursa olsun Tarantino filmi izlenmeli. Leonardo DiCaprio'nun performansına hayran kalacaksınız.
Öte yandan filmin en şaşırtıcı performansı, yıldızı süratle yükselen Margot Robbie'nin;
'Sharon Tate' rolünde gözüktüğü her sahneyi muhteşem canlandırmış.