12 askerimizin şehit olduğu saldırılar, PKK’nın boyunu aşıyor.
Birincisi 12 şehit büyük bir kayıp. Çünkü 2015 yılından beri yapılan tüm sınır ötesi operasyonlardaki toplam şehit sayımız 280. Kayıplarımız, genellikle askerlerimiz intikal halinde iken veya sıcak çatışmada oluşmuş. Yani Dağlıca felaketinden beri bir baskın yolu ile böyle büyük kayıp verdiğimiz olay yok.
İkincisi, coğrafya ve mevsim koşulları, teröristlerin böylesi bir eylem yapabilmesi için uygun değil. Yazın bile hareket etmenin kolay olmadığı sarp bir coğrafyadan söz ediyoruz. Üstüne, çok ağır kış koşulları var. Sis, görüş mesafesini sıfıra indiriyor.
PKK’nın bu koşullar altında böylesi bir eylemi kendi başına gerçekleştirmesi imkansız. Askeri uzmanlar, örgütün üç konuda dışarıdan destek aldığına kesin gözü ile bakıyorlar: İstihbarat, intikal ve donatım.
TSK, terör operasyonları konusunda tartışmasız dünyanın en iyi ordusu. Harekat planları ve geçici üs bölgeleri son derece gizli tutuluyor. Bu mevsim şartları altında gece görüş sistemleri bile çalışmıyor. Ancak belli ki çok gelişkin imkanları olan bir güç, askerlerimizin yerine dair istihbaratı PKK’ya ulaştırmış. Bu teknoloji bugün sadece birkaç devletin elinde var.
Teröristlerin bu eylemi yapabilmeleri için üs bölgesine yaklaştıklarında yorgun düşmemiş olmaları lazım. En az 50-100 km’lik bir mesafeyi eksi yirmi derece ve ağır kar altında kat edip bir de üstüne çatışmaya girebilmek için helikopter veya ZPT gibi gelişmiş intikal imkanlarına sahip olmak lazım. Bu tip ulaştırma imkanları yakın zamana kadar PKK’nın elinde yoktu. Belli ki bazı devletler PKK’ya bu imkanları sağlamışlar.