Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın göreve başlama törenine katılan
temsilciler Türkiye’nin siyasi pozisyonuna ve gelecekte
yaşanabilecek gelişmelere dair bazı ipuçları veriyor. Batılı
emperyalist ülkeler, düşük profilli bir temsili tercih ederken
Asya, Afrika ve Latin Amerika ülkeleri, en üst düzeyde temsilciler
göndermişler. Özellikle Türk devletleri ve Afrika ülkelerinden pek
çok devlet başkanı var. Bu, Türkiye’nin “Dünya beşten büyüktür!”
çıkışının reel politikte bir karşılık bulduğunu gösteriyor.
Önümüzdeki yıllarda emperyalizme karşı mücadele eden uluslar ile
Türkiye arasında daha sıkı ilişkiler gelişeceğini tahmin
edebiliriz. Törenin belki de en önemli konuğu Ermenistan Başbakanı
Nikol Paşinyan’dı. Türkiye’nin Paşinyan’ı davet etmesi de onun
davete icabet etmesi de son derece anlamlı. Böylelikle, tüm dünyaya
“Türkler savaşmayı bildikleri kadar barışmayı da bilen bir
millettir.” mesajı verilmiş oldu.
Paşinyan’ın Ankara’ya gelişi, ülkesi için barış ve onurlu bir var
oluş arayışı içinde olduğunu gösteriyor. Ermenistan’daki keskin
kliklere rağmen bu çabasında başarılı olabilir mi bilmiyoruz. Ama
şayet başarırsa, Ermenistan’ın tarihsel bir nefretle tutsak alımı
talihini de değiştirebilir.
Azerbaycan Devlet Başkanı İlham Aliyev ile Nikol Paşinyan’ın aynı
salonda yer alması ister istemez akıllara barış süreci ve Karabağ
ile ilgili soruları getiriyor. Sayın Paşinyan ile uzun uzun sohbet
etme imkanımız oldu. Ancak kendisi bu konuya dair sorularımı
yanıtlamayı -şimdilik- reddetti.
Sohbetimizden, Paşinyan’ın gelecek döneme dair olumlu beklentiler
içinde olduğunu anladım. Paşinyan, biz konuşurken gelen Sırbistanlı
bir gencin, “Erdoğan’ı...