Irak Kürdistanı'ndaki bağımsızlık referandumunun tarihi yaklaştıkça, aktörler pozisyonlarını netleştirmek zorunda kalıyorlar. Bu konuda gri alanda kalmanın imkanları ortadan kalkıyor. Zaten bu referandum, sonucundan bağımsız olarak hatta bu aşamada ertelenip ertelenmeyeceğinden de bağımsız olarak, şimdiden bazı sonuçlar doğurmuş durumda. Buradaki ilk ve en önemli sonuç, Kürdistan meselesinin bir tartışma başlığı olmaktan çıkıp bir sürece dönüşmüş olmasıdır. Irak Kürdistanı'nda bağımsızlık etrafında güçlü bir mobilizasyon sağlanmış durumda. Bu toplumsal mobilizasyonun Kürt siyaseti üzerinden bir baskı işlevi göreceğini, onları mevzubahis başlıkta daha somut pozisyonlar almaya zorlayacağını kestirmek güç değil. Aynı süreç bölgesel ve uluslararası aktörleri de bağımsızlık konusunda net bir pozisyon almaya zorluyor. Nitekim bölgesel güçlerin yanısıra ABD, İngiltere ve BM, Irak Kürdistanı'na, referandum kararından vazgeçmesi çağrısında bulundular. Bu husustaki pozisyon alış, sadece bu başlıkla sınırlı bir mesele olarak kalmayacak gibi gözüküyor. Özellikle bölgesel aktörler için, bu pozisyon alış; bu aktörlerin yeni dönemde nasıl bir bölgesel siyaset izleyeceklerinin hatta nasıl bir jeopolitik kimlik taşıyacaklarının da ip uçlarını veriyor.