Günümüzde çoğu şirketin üst yöneticisi dijital stratejileri belirlerken iki karar arasında kalıyor. Bain & Company tarafından gerçekleştirilen “Dijital Operasyonlara Akıllı Bir Yaklaşım” başlıklı araştırmada bu ikilem kısaca şöyle özetleniyor: dijital trendler ışığında, rekabet gücünü korumak üzere hızlı ve ciddi bir yatırım yapmak, ancak yanlış bir trende yatırım yapılması halinde bunun riskiyle baş etmek; ya da dijital dönüşümü geciktirdiği için rekabetin çok gerisinde kalmaya razı olmak.
Geleneksel olarak uzun vadeli planlama yapan operasyonel fonksiyonlar ise bu tartışmanın merkezinde yer alıyor. Bu ikilem şirketleri dijitale yatırım yapma konusunda çekimser davranmaya itiyor. Araştırma, operasyonların büyük ve yaşamsal işlevlere sahip olmalarından dolayı hata yapma lüksleri olmadığına vurgu yaparken, başarılı şirketlerin bu konudaki yatırımların gecikmesinin uzun vadede vereceği zararın farkında olduklarını ortaya koyuyor.
Şirketler, yanlış bir trende yatırım yapmanın kısıtlı sermayeyi, en iyimser deyişle, boşa harcamak olacağını biliyor. Ayrıca dijital konusunda söz hakkına sahip olan liderler eksik bilgi ile çalıştıklarının ve önlerini tam olarak görmeden ilk adımlarını atmak zorunda olduklarının da farkındalar.
Buna karşın, operasyonel fonksiyonlar söz konusu olduğunda, deneme-yanılma yöntemlerin uygulanması pek mümkün olarak görülmüyor. Bu noktada, detaylı ve uzun vadeli planlama yapmaya alışık operasyon sorumlularının, çevik yaklaşımları sevmeseler dahi, bunun onları dijital yatırımın belirsizliğinden koruyabileceğini görmeleri önem kazanıyor.
Çalışmada dijital yatırım kararını kolaylaştırmak için, şirketlere dijital yeteneklerini geliştirmeye yarayacak beş öneride bulunuluyor.
Operasyon sorumlularına strateji belirlemek üzere daha büyük bir görev verin: Bugünün sayısal dünyasında operasyon sorumluları, sadece şirket stratejisini uygulamıyor; onun geliştirilmesi sırasında giderek daha çok sorumluluk alıyor.