Yanarım yanarım Boğaziçi’nde okuduğuma yanarım.
Entelektüel, aklı başında, mantıklı profesörlerle dolu, o hayalgücümü hiç gıdıklamayan yıllardan bir senarist olarak çıkmam mucizedir.
O yıllarda derslerde hayal etmemiz istenen şeyler işte ne bileyim “Büyümesi sıfır olan bir ekonomi”, efendime söyleyeyim “Endüstri devriminin hiç gerçekleşmemiş olması” veya en fazla “Dünyadaki tüm tekstil şirketlerinin birleşip oligopol olması durumunda ne giyeceğimiz” filan gibi durumlardı. Şimdiki aklım olsa İstanbul Üniversitesi’nin Deniz Bilimleri Fakültesi’ne girer, Yavuz Örnek Hoca’nın öğrencisi olurdum! Talebeleri ne kadar şanslı olduklarını, gelecekte mizah, sinema ve televizyon sektörünü düşünüyorlarsa ne kadar avantajlı başladıklarını biliyorlar mı acaba?
* * *
Sayın hocamız TRT’de Öteki Gündem programına çıkmış. Nuh tufanı konuşuluyormuş. Hocamız da muhtemelen Nuh’un gemisine dair detaylar hakkındaki görüşleri için programa davet edilmiştir diye düşünüyorum. Yani işte, o dönemde gemiler nasıldı filan gibi... Ama belli ki Dr. Yavuz Örnek bilimin farklı disiplinler arasında bağ kurması gerektiğini bilen bir şahıs! Denizcilikle ilgili pek konuşmamış. Bunun yerine insansız hava araçlarından, nükleer enerjiden, cep telefonlarından bahsetmiş. Yalnız olay hala Nuh tufanı zamanında geçiyor, dikkatinizi çekerim.