Yerli otomobil üretiminden bayağı bir iş çıkıyor. Gazetelerde, toplantılarda güzel güzel tartışıyoruz. Aslında çok fazla tartışmaya gerek yok. Formül basit.
Yerli otomobili yapmayacaksın.
Sinema dünyasının en kült filmlerinden bir tanesi olan Matrix’in kahramanı Neo’ya söylendiği gibi “Aslında kaşık yok.”
Çünkü aslında yerli otomobil diye bir şey yok.
Bu perspektiften baktığınız zaman üreteceğiniz yerli, dört tekerlekli, motorlu bir taşıma aracı olur.
Zira, bir otomobili otomobil yapan, mekanik aksamı değil, markasıdır. İşte o yüzden Çinli üreticiler kendi markalarını üretme aşamasında başarısız olup, ellerindeki sınırsız kaynakla, algısı güçlü, finansmanı zayıf markaları satın aldılar.
İşte o yüzden mekanik aksamı tamamen aynı olan VW Grubu bünyesindeki otomobiller içinde, Volkswagen, marka algısıyla ön plana çıkarken, Skoda daha yeni yeni yükseliyor. Markanın gücü sayesinde insanlar “Evet aynı mekanik, daha ucuz, servisi de yaygın ama diğeri de ….” söylemiyle, bilinçli olarak markaya daha fazla para yatırıyorlar.
Bugün Türkiye’de yapılan, devlet talebiyle, devlete boyunlarından bağlı olan kişileri, ekonominin doğal akışının tersine bir yöne zorlayarak otomobil ürettirmeye çalışmaktır. Ben yiğit olmaya talibim.