Gültekin Kara Dünya Gazetesi

Keşke yanılsam

Geçen hafta iktisat ve istatistik konusundaki görüşlerimi dile getirmiştim. Rakamlar bize ışık tutsa da önümüzü net görmemizi sağlayacak aydınlığı maalesef sağlayamıyor. Bu hafta...

03 Eylül 2018 | 188 okunma

Geçen hafta iktisat ve istatistik konusundaki görüşlerimi dile getirmiştim. Rakamlar bize ışık tutsa da önümüzü net görmemizi sağlayacak aydınlığı maalesef sağlayamıyor. Bu hafta içinde açıklanması beklenen iç Pazar satışlarının bayram ve devalüasyon nedeniyle çok yüksek olduğunu sanmıyorum. Benim bugün aktarmak istediğim verilerin geldiği noktadan hareketle geleceğe yönelik bir projeksiyon yapmak. Burada da biraz gecikmeli yayınlanan Otomotiv Sanayii Derneği (OSD) raporlarını kullanmak istiyorum.

Öncelikle ilk altı aylık satışlarımızın, tam 10 yıl geriye döndüğünü belirtmek gerekiyor. 2009 seviyesine yani. Tüm rakamlar, hatta pazardaki ithal araç oranları dahil olmak üzere 10 yıl geriye döndük. Tek avantajlı durum, o döneme oranla çok daha yüksek olan yerli araç imalatı nedeniyle cari fazlaya geçmiş olmamız.

Ticari araç satışları ise kelimenin tam anlamıyla felaket. 20 binlerden, 10 binlere gerilemiş durumda. Şimdiki iki rakam paylaşmak istiyorum; 5 bin 844 ve 6 bin 847. Bu rakamların ilki tarihin en önemli krizlerinden bir tanesini yaşadığımız 2009 yılına ait. İkincisi ise 2018 yılına.
Türkiye’deki ağır ticari araç satışlarından bahsediyorum.

Sırf bu iki rakam bile durumun vahametini ortaya koymaya yeter. Tabii eğer anlamak istiyorsak.
Eğer bir ülkede kamyon satılmıyorsa o ülkede ticaret yapılmıyor demektir. Hele ki bizimki gibi mal aktarımının yüzde 90’lar düzeyinde karayolu aracılığıyla yapıldığı bir ülkede, bu rakamın düşüklüğü alarm sinyali değil, net bir şekilde alarm demektir.

Hatta, durumun ağırlığına yönelik bir başka veri de satılan kamyonların neredeyse tamamının inşaat serilerinden oluşmasıdır. Bir başka deyişle, içinde bulunduğumuz durumun en önemli gerekçelerinden bir tanesi olan betona yatırım ile büyüme stratejisinin devam edişinin karayollarına yansıması. İki tane seçim olmasına rağmen otobüs piyasasının durumu ise daha da büyük bir vahamet içinde. Geçen yıl tarihi bir gerileme yaşayan pazar, bu yıl 2017’yi aratır durumda.

YAZININ DEVAMI

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Son kale 01 Ekim 2018 | 155 Okunma Kiralama yoğun bakımda 17 Eylül 2018 | 208 Okunma Kamu araçları 10 Eylül 2018 | 336 Okunma Keşke yanılsam 03 Eylül 2018 | 189 Okunma İktisadi bakış 27 Ağustos 2018 | 199 Okunma