Belki duydunuz, belki de ilk defa okuyacaksınız, otomotiv gazetecileri tarafından kurulan, Otomotiv Gazetecileri Derneği’nin her yıl düzenlediği Türkiye’de Yılın Otomobil yarışmasında Hyundai Ioniq zirveye oturdu. Markanın ilk hibrid modeli olan Ioniq, derneğin 76 üyesinin de oy kullandığı yarışmada önemli bir puana ulaştı.
Otomobilin rakipleri arasında Peugeot 5008, VW Polo, Volvo XC60, Ford Fiesta, Skoda Kodiaq gibi önemli modeller yer alıyordu.
Kurucusu olduğum ve TYO ödülü’nün hayata geçirilmesinde önemli katkı yapmış birisi olarak öncelikle katılımın yüksekliği beni çok memnun etti. Ayrıca, meslektaşlarımın seçim sürecindeki profesyonellikleri ve objektif yaklaşımlarından da memnun oldum. Hangi üyenin, hangi araca kaç puan verdiği açıklandığı için ben kendi değerlendirmem üzerinden, başlıkta sorduğum soruya yanıt bulmaya çalışayım.
Öncelikle bırakın Türkiye’yi ki tüm dünyada yüksek hacimli satış rakamları hedefl emeyen bir araçtan bahsediyoruz. Hyundai Ioniq, bir çok satan değil. Kaldı ki bence tahminlerden iyi satıyor (Konuştuğum Hyundai yetkilileri yaklaşık 600 adetlik bir rakamdan bahsettiler), buna rağmen gelecekte de öyle her sokakta görebileceğiniz bir otomobil değil.
Teknolojinin hayatımıza her geçen gün farklı bir yenilikle girmesine alıştık. Bu otomobiller için de böyle gün geçmiyor ki farklı bir özellik standartları çok yukarı taşımasın. Hyundai Ioniq de bu furyadan nasibini alan bir model. Lakin, sadece kendisinde olan bir özelliği de eğer atlamadıysam bulunmuyor. O zaman, onu zirveye taşıyan ne?