Yerli ve milli otomobilimizin hazır olduğu ve tanıtımının Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından yapılacağı, kabine üyeleri tarafından açıklandı. Seçim yakın bir zamanda olduğu için Cumhurbaşkanı’mızın programının beklendiğini varsayıyoruz. Zira, geçen Cuma günü için verilen tarih, avukatların protokolleri bahanesi ile ertelenmişti. Bu açıklamanın sizi bilmem ama beni tatmin etmediğini belirtmek istiyorum. Zira, 5 yatırımcıdan üç tanesi doğrudan hükümetle iş yapan ve varlıkları neredeyse AKP Hükümeti’ne bağlı olan firmalar, dolayısıyla avukatlar o protokolleri bitirirdi diye düşünüyorum. Uygun zaman, uygun gündemin beklendiğini anlamak için çok tecrübeli bir gazeteci olmaya gerek yok. Zira, yerli otomobil olarak lanse edilen proje, hep yazdığım gibi otomotiv sanayine yönelik katma değer yaratacak bir projeden çok AKP Hükümeti’nin bir PR projesidir. Özellikle seçim yaklaştığında, iktidarın “Biz bunları yaptık. Muhalefet ne yaptı?” ana temasına oturan miting söylemlerine, renk katacak bir figürdür. Otomotiv sanayinde kârlılıkların düştüğü, yüksek döviz nedeniyle, ithal girdi maliyetlerinin arttığı bir ortamda, bu alana yeni bir yatırım yapmanın çok gerçekçi olmadığı gün gibi aşikar. Her ne kadar, talipleri hazır olsa da ki Yeni Şafak’ın haberine göre İstanbul Ticaret Odası 200 bin adet almayı taahhüt etmişti, bu yatırımın devlet torpili ile yapılmak zorunda kalındığı gerçeğini değiştirmez. Ülkemiz, dış borç sarmalına girmişken, büyüme inşaat sektörüne sırtını dayamışken ve inşaat sektörü de uzatmaları oynarken, böyle bir yatırım ne kadar gerçekçi olabilir. Ama maalesef, ok yaydan çıktı ve artık en azından bi...